Vakfımızdan “Özel Fener Rum Ortaokulu ve Lisesi”ne Destek

Vakfımız; Fatih Sultan Mehmet’in fermanıyla 1454 yılında İstanbul’un Fener semtinde kurulan ve 500 yılı aşkın süre eğitim veren “Özel Fener Rum Ortaokulu ve Lisesi”’ne bağışta bulundu.

Hayır amaçlı faaliyet gösteren tüm kurumları destekliyoruz

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “İstanbul’lu Ortodoksların kendi dillerinde eğitim yapabilmeleri için Padişah fermanıyla kurulan, Osmanlı İmparatorluğu’nun yüksek mevkilerinde görev almış bulunan çok sayıda Fenerli Rum, Baş Tercüman, Eflak ve Boğdan Beyleri, Patrik ve Yüksek Din Görevlilerini yetiştirmiş olan “Özel Fener Rum Ortaokulu ve Lisesi” tarih ve kültür mozaiğimizde vazgeçilmez bir yere sahiptir.  Sadece bir okul olmanın ötesinde, farklı kültürleri bir araya getiren, hoşgörünün ve birlikte yaşamanın simgesi olan Özel Fener Rum Ortaokulu ve Lisesi’ne destek olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.” dedi.

Özel Fener Ortaokulu ve Lisesi

Fener Rum Ortaokulu ve Lisesi, 1454 yılında İstanbul’un Fener semtinde kurulmuş, tarihin en eski ve en görkemli okullarındandır. Okul, tarih içinde «Patrikhane Akademisi», «Kırmızı Okul» veya «Birinci Akademi», «Mekteb-i Kebir» isimleriyle de anılmıştır.

500 seneyi aşkın süre eğitim veren okul, İstanbul’un fethinden önce farklı isimlerle faaliyetini sürdürmüş, bugünkü adını, bulunduğu Fener semtinden esinlenerek almıştır. İstanbul’un fethinden sonra Bizans’ın yönetici sınıfı ve tüccarları kenti terk ederek Ege adaları, İtalya ve Fransa’ya sığınmıştı. Fatih Sultan Mehmet, 1454’te tüm İstanbullu Ortodoksları kente geri çağırınca; Ortodoksların kendi dillerinde eğitim yapabileceklerini, Patrikhanelerini yeniden ihya edebileceklerini ve ibadetlerini eskiden olduğu gibi serbestçe yerine getirebileceklerini bildirdi. Bunun üzerine İstanbul’dan ayrılmış olan Rumlar gruplar halinde kente geri döndü.

Günümüze kadar ulaşan görkemli bina 1880-1882 yılları arasında mimar Dimadis tarafından inşa edilmiştir. On dokuzuncu yüzyılın en önemli mimarlarından biri olan ve Fener Rum Erkek Lisesi mezunları arasında bulunan Mimar Konstantinos Dimadis, eserin yapı malzemelerinden çoğunu Marsilya’dan getirtmiştir. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde özellikle İtalya ve İspanya’da da şatolar yapan Dimadis, eseri iki sene gibi kısa sayılabilecek bir sürede bitirmiştir.

İstanbul’un beşinci tepesindeki Fener sırtlarında inşa edilen okulun bugünkü binası; geniş ve yüksek cephesi, kırmızı ateş tuğlaları ve ortasındaki kubbeli gösterişli kulesiyle Haliç’in en görkemli yapılardan biridir. 

1903’te okulun bünyesine, ilkokul öğretmeni yetiştirmeye yönelik, Klasik Filoloji ve Pedagoji Eğitimi veren bölüm eklenmiştir. Cumhuriyet’in ilanından sonra Fener Rum Erkek Lisesi adını alan okul, 1989 yılında hemen bitişiğindeki Yuvakimion Kız Lisesi’nden öğrencileri kabulünden günümüze kadar karma eğitim ile faaliyetine «Özel Fener Rum Ortaokulu ve Lisesi» olarak devam etmektedir.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakfımızın Afrika’da Yaptırdığı İkinci Su Çeşmesi Faaliyete Geçti

Vakıf olarak, yeryüzünün su, gıda, enerji ve eğitim sorunlarını sürdürülebilir biçimde çözmek için yenilikçi ve bilimsel projeler yürüten IDEA Universal Derneği ile işbirliğimiz devam ediyor.

Afrika’daki ikinci çeşmemizi Tanzanya’nın Kijuni Köyü’nde yaptırdık. Böylece bu köyde yaşayan 370 kişi artık kalıcı bir şekilde temiz suya erişebiliyor. 

Kijuni Köyü’nde yaşam artık daha kolay, eşit ve adil bir hale geldi.

Bu köydeki insanlar için temiz bile olmayan suya yapılan zorlu yolculuk sona erdi. Bu sayede çocuklar oyuna ve derslerine daha fazla zaman ayırabiliyor. Kadınlar ekonomik hayata katılabiliyor ve sosyalleşme olanağı yaratabiliyor.

Bağışla ilgili olarak IDEA Universal Derneği Vakfımıza teşekkür belgesi sundu.

 

Salih Tatlıcı Vakfı

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakfımızdan “Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfı”na Destek

Salih Tatlıcı Vakfı; 1832 yılında kurulan, iki yüzyıla yaklaşan tarihi boyunca insana saygı ve hizmet anlayışından uzaklaşmadan ülkemizin bir çok yerinden gelen hastaları tedavi etmiş, yaşlı, yetim ve öksüzleri  barındırmış olan İstanbul’daki ermeni cemaatine bağlı asırlık “Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfı” ’na bağışta bulundu.

Sosyal Sorumluluk Bilinciyle Faaliyet Gösteren Asırlık Kurumlarımız Desteklenmeli

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Gelişmiş tıbbi hizmeti aynı ölçüde gelişmiş sosyal sorumluluk bilinci içinde sunarak hasta, hasta yakını, çalışan güvenliği ve memnuniyetini sürekli olarak arttırarak, sunulan hizmetin insan, doğa, hayvan sağlığı üzerindeki tüm olumsuz etkilerini engelleyecek önlemleri alarak toplumumuza hizmet sunan asırlık “Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfı”’na destek olmaktan mutluluk duyuyoruz.” dedi.

Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfı

Türkiye’nin en köklü ve deneyimli hastanelerinden biri olan Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi; Kazaz Artin Amira Bezciyan’ın önderliğinde, dönemin önde gelen ermeni cemaati mensuplarının girişimleri ve destekleri ile kurulmuştur. Osmanlı Sultanı II. Mahmut Hazretleri’nin fermanı ile 1832 yılında kurulan Hastane, inşaat ve donanım çalışmalarını 31 Mayıs 1934 tarihinde tamamlayıp hizmet vermeye başlamıştır. Güvenirlik ve sosyal sorumluluk, bütün bu süre içinde Hastane çalışmalarına yön veren ana prensipler olarak belirginleşmiştir. Kuruluş amaçlarına titizlikle bağlı kalan, insana saygı ve hizmet anlayışından uzaklaşmadan etik değerleri korumak için büyük özen gösteren Hastane, teknolojik gelişmeleri de çok yakından takip etmiştir. Surp Pırgiç Hastanesi hem tarihi kimliğini korumayı, hem de baş döndürücü bir hızla gelişen teknolojik yenilikleri kendi bünyesinde uyarlamayı başaran bir hastanedir.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Yaşanan Deprem Nedeniyle Dost Ve Kardeş Fas Halkının Yanındayız

Fas’ın El-Huz bölgesinde meydana gelen depremde can kaybı yaşanmasından, çok sayıda kişinin yaralanmış olmasından ve depremin ciddi hasara yol açmasından Salih Tatlıcı Vakfı olarak derin üzüntü duyduk. Dost ve kardeş Fas halkına ve hükümetine başsağlığı; hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

Bir başka dost ülke Fransa’nın Fas’ın acil ihtiyaçları ve ülkenin yeniden inşası için yaptığı yardımlar doğrultusunda; Vakfımız Fas halkının yaralarını sarmasına bir nebze faydası olması için acil olarak Fransız Kızılhaç Örgütü’ne nakdi yardımda bulundu.

Bağışla ilgili olarak Fransız Kızılhaç Örgütü Vakfımıza teşekkür mektubu gönderdi.

Tüm Fas halkına geçmiş olsun…

 

Salih Tatlıcı Vakfı

Nurten Tatlıcı & Uğur Tatlıcı

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakfımızdan “Once Girl Can Society”ye Destek

BBC Afganistan muhabirinin haberine göre; kız öğrencilerin  üniversiteye gitmelerini yasaklayan Afganistan’daki Taliban rejimi, aynı zamanda kız öğrencilerin yurtdışında okumak için ülkeden ayrılmalarını da engelliyormuş.

Biz de Vakıf olarak; bir kızın ilkokuldan ayrıldığı andan itibaren anlamlı bir iş bulduğu güne kadar hayatını değiştiren yolculuğunun her adımını destekleyen Kanada ve Kenya’da kayıtlı bir hayır kurumu olan One Girl Can Society’e bağışta bulunduk. Dernekten bağışla ilgili olarak Vakfımıza teşekkür mektubu  sunuldu.

Her Seferinde Bir Kız Çocuğu Olmak Üzere Bir Nesli Ayağa Kaldırmak Mümkündür

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Gelecek nesillerin sağlıklı yetişmesi için kız çocuklarının çok iyi eğitim alması gerekiyor. Mütevazı bir yardım bile, her seferinde bir kız olmak üzere bir nesli ayağa kaldıracak bir güçlenme döngüsünün yönlendirilmesine yardımcı olacaktır. Çünkü bir kız çocuğunun yoksulluk ve cinsiyet eşitsizliği baskısının üstesinden gelmesine yardım ettiğinizde, o da aynısını bir başkası için yapabilir. İster büyük ister küçük olsun her hediye, bir nesil kız çocuğunun güçlenmesine yardımcı olacaktır.” dedi.

One Girl Can Society

One Girl Can, yoksulluk döngüsünü kırmaya ve eğitim yoluyla cinsiyet eşitliğini artırmaya yardımcı olmak amacıyla 2008 yılında Güney Afrika doğumlu Lotte Davis tarafından kuruldu. Çalışmalar önce Kenya’nın en yoksul bölgelerinin bazılarında başladı. Kız çocuklarının eğitimini desteklemek için güvenli bir öğrenim ortamının şart olduğunun bilincinde olarak kız okulları inşa edilme ve yenileme çalışmaları yapıldı.

One Girl Can Society, bütünsel bir eğitim, mentorluk ve öğretim modeli aracılığıyla genç kadınlara fırsat yaratmaktadır. One Girl Can artık 1000’den fazla kız çocuğuna gururla sponsorluk yapıyor. Öğrencilerin çoğu tıp fakültesine gidiyor, mühendis, avukat, teknoloji ve işletme uzmanı oluyor. Mentorluk programı ise, kızların ortaokula başladıkları andan üniversitenin son yılına kadar sürüyor. Program şu anda yılda 11.000’den fazla öğrenciye mentorluk yapmaktadır.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Dost ve Kardeş Filistin Halkının Yanındayız

Vakfımız; İsrail tarafından hunharca işgal edilmiş olan Filistin topraklarında (Kudüs ve Gazze Şeridi dahil Batı Şeria) yaşayan; yaşlı, çocuk, kadın demeden yıllarca İsrail’in vahşi saldırıları ile hayatını kaybeden, sakat kalan, yaralanan dost ve kardeş Filistin halkının sağlığı, refahı, sosyal ve kültürel ihtiyaçları ile yakından ilgilenen “Filistin Kızılayı Derneği”’ne bağışta bulundu.

Bağışla ilgili olarak Dernek tarafından Vakfımıza teşekkür mektubu sunuldu.

İsrail Filistin Topraklarının İşgaline Son Vermelidir

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “İsrail elli yılı aşkın süredir Filistin topraklarını hukuksuz olarak işgal etmektedir. İsrail elli yıldır kendi yurtlarında azınlık konumuna düşen ve dinini yaşayamayan Filistinli kardeşlerimize aralıksız zulmediyor. İsrail güvenlik güçlerinin ibadethanelerin maneviyatını ve kutsiyetini hiçe sayarak ibadet eden Filistinli kardeşlerimize yaptığı vahşeti kınıyoruz. İsrail’e tepkimiz Yahudi oldukları için değil, işgalci ve yayılmacı oldukları içindir. İnsanlık dışı bu saldırıları kınamak, zulme direnmek, mazluma sahip çıkmak hepimizin insani ve ahlaki görevidir. Vakıf olarak İsrail’in hukuksuz işgalinden ve zulmünden mağdur olan dost ve kardeş Filistin halkı için faaliyet gösteren “Filistin Kızılayı Derneği”’ne destek verdik. Bu vesileyle diplomatik gayretlerin biran önce olumlu bir şekilde sonuçlanarak, İsrail’in işgalinin ve zulmünün sona erip, barışın sürekli olarak sağlanmasını temenni ediyoruz” dedi.

Filistin Kızılayı Derneği (Palestine Red Crescent Society)

Filistin Kızılayı Derneği (PRCS), Cenevre Sözleşmesine dayalı olarak işgal altındaki Filistin topraklarında ve Filistin halkının toplanma alanlarında faaliyet gösteren ulusal, bağımsız ve resmi olarak tanınan bir topluluk ve Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi’nin bir bileşenidir.

Sözleşmeler ve Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi’nin yedi ilkesi: insanlık, tarafsızlık, tarafsızlık, bağımsızlık, gönüllülük, birlik ve evrensellik. Filistin’deki ilk Kızılay Cemiyeti 1910 yılında Kudüs’te kuruldu. Kızılay, 1948’deki Nakba’dan günümüze kadar Filistin halkının acılarına eşlik eden Hayfa, Yafa, Nablus, El Halil gibi diğer Filistin şehirlerinde de yayılmaya devam etti. Filistin Kızılayı Derneği, 26.12.1968 tarihinde resmi olarak Ulusal Dernek olarak kurulmuş ve Dernek, sağlık hizmetlerini Ürdün’deki Schneller Filistin mülteci kampında küçük bir klinik aracılığıyla sunmaya başlamıştır. Filistin Ulusal Konseyi’nin 1.9.1969 tarihinde Kahire’de yapılan altıncı oturumunda aldığı karara göre tüzel kişiliğini kazanmış ve bu tarihten sonra onlarca kişiyi kapsayan Filistin Kurtuluş Örgütü’nün önemli bir sağlık ve sosyal kurumu haline gelmiştir. Derneğin bu önemli rolü ve hukuki statüsü, 1977 tarihli 46 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ve 2006 tarihli 12 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile teyit edilmiştir. Buna göre Dernek, Uluslararası Kızılderililer Federasyonu’na tam üyelik (üye No: 184) elde etmiştir. Hilal ve Kızılhaç Dernekleri, Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi’nin yirmi dokuzuncu Uluslararası Konferansı’nın 22.6.2006 tarihli kararına dayanmaktadır.

Filistin Kızılayı’nın misyonu, nerede ve nerede ihtiyaç duyulursa Filistin halkına insani, sağlık, sosyal ve yardım hizmetleri sunmaktır. Dernek, insanların acı çekmesini önlemek için, doğal afetler ve işgalin yol açtığı acılar gibi çeşitli acil durumlara karşı hazırlıklılığını artırmayı ve toplumun sağlık ve sosyal hizmet ve programlarını sağlamaya ve geliştirmeye devam etmeyi amaçlamaktadır. Anavatan ve diasporanın kalitelerini iyileştirmek, baskı, savunuculuk ve insani diplomasi programlarını etkinleştirmek ve insani rolünü geliştirmek için destek alabilmek, kurumsal inşa sürecini sürdürmek ve Birliğin yeteneklerini güçlendirmek için Derneğin ortaklıklarını güçlendirip çeşitlendirmek derneğin amaçları arasındadır. Dernek ve şubeleri, görevlerini yerine getirmek ve karşılaştığı zorluklarla yüzleşmek için çalışmaktadır.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakfımızdan “Balıklı Rum Hastanesi Vakfı”’na Destek

Vakfımız; 1753 yılında kurulan, bugüne kadar ülkemizin bir çok yerinden gelen hastaları tedavi etmiş, yaşlı, yetim ve öksüzleri  barındırmış olan İstanbul’daki rum cemaatine bağlı asırlık “Balıklı Rum Hastanesi Vakfı” ’na bağışta bulundu.

Hayır Amaçlı Faaliyet Gösteren Tüm Kurumları Destekliyoruz

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Sevgi ve şefkatle ihtiyacı olan herkese destek olan, ihtiyacı olan herkese kucak açan, böylesi kutsal bir amaç için kurulmuş asırlık “Balıklı Rum Hastanesi Vakfı”’na destek olmaktan mutluluk duyuyoruz. Osmanlı toplumunun ekonomik, kültürel ve sosyal yaşantısına büyük katkıları olan Rum topluluğuyla köklü bağlantıları olan bu Vakıf ile işbirliğimiz bizi ayrıca mutlu etti. Bu tür hayır amaçlı faaliyet gösteren kurumları desteklemeye devam edeceğiz.” dedi.

Balıklı Rum Hastanesi Vakfı

Türkiye’nin en köklü ve deneyimli hastanesi olan Balıklı Rum Hastanesi; 1753 yılından beri hizmet vernektedir. Alanında uzman çalışanları, hasta odaklı üstün hizmet anlayışı ve çalışmayı bir raya getiren Balıklı Rum Hastanesi kaliteli tanı ve tedavi hizmetleri sunmaktadır. Vakıf Geriatri Sevislerinde yaşlılar uzman hekimlerin kontrolünde, hemşire ve hasta bakıcıların gözetiminde güvenli ve huzurlu bir şekilde hayatlarını sürdürmektedirler. Balıklı Rum Hastanesi Vakfı; yüzyılların şefkati ile güncel teknolojiyi kullanarak geniş kitlelere ulaşılabilecek örnek bir hizmet sunmak ve hasta memnuniyetini sağlamak vizyonu ile çağdaş sağlık hizmeti sunumu anlayışı doğrultusunda insanımızın ruh ve beden sağlığını koruyup geliştirmek, hastalara en iyi şekilde kaliteli sağlık hizmeti sunmayı görev edinmiştir.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakfımızdan Down Sendromluların Rehabilitasyonu İçin Destek

Vakıf olarak; down sendromlu kişilerin ve farklı zihinsel engelleri olan diğer kişilerin bireysel özerkliklerini ve tam sosyalleşmelerini sağlamak, çocuklara, ailelere ve engelli bireylere anında ve etkili destek sağlamak amacıyla İspanya’da kar amacı gütmeyen sivil toplum kuruluşu Down Syndrome Foundation of Madrid” (Down Madrid)* vakfına bağışta bulunduk.

*Madrid Down Sendromu Vakfı

Hayata Değer Katan Projeleri Destekliyoruz

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Down Sendromunu duyurmak, toplumsal farkındalığı yükseltmek için sürekli çalışan, toplumun engellilik algısını etkileyen projeler yürüterek Down Sendromlu bireylerin bebeklikten itibaren her yaşta ve konumda karşılaştıkları ayrımcılık ile mücadele ederek, fırsat eşitliği sağlamayı ve toplumdaki vazgeçilmez yerlerini sağlamlaştırmayı, yaşam kalitelerinin iyileştirilerek tam sosyalleşmelerini amaçlayan, kısaca hayata değer katan tüm projeleri Vakıf olarak desteklemeye devam edeceğiz.” dedi.

Down Syndrome Foundation of Madrid

Madrid Down Sendromu Vakfı (Down Madrid), 30 yılı aşkın bir süre önce, kendilerini “Down Sendromuna” adamış aileler ve profesyoneller için bir buluşma noktası oluşturmak amacıyla bir araya gelen bir grup ailenin coşkusu ve çalışmasının bir sonucu olarak doğan, kamu yararına çalışan kar amacı gütmeyen bir kuruluştur.

Amacı, down sendromlu kişilerin ve farklı zihinsel engelleri olan diğer kişilerin bireysel özerkliklerini ve tam sosyalleşmelerini sağlamaktır. “Down Madrid”in misyonu, Down sendromlu veya diğer zihinsel engelleri olan kişilerin yaşam hakkını ve onurunu, ayrıca onların tam aile, okul, iş ve sosyalleşme hakkını savunmak ve doğumdan yaşlanmaya kadar yaşam kalitelerini iyileştirmektir. Bunu her zaman onların katılımıyla ve onları organizasyonun merkezine ve kalbine yerleştirerek yapmaktadır. Vakfın vizyonu, tüm toplumların zihinsel engellilerin tam olarak dahil edildiği ve tüm haklarının tanındığı bir topluma dönüşmesidir.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Hiroşima Ve Nagazaki’de Yaşanan Trajedinin 78. Yılında Dost Japon Ulusunun Acısını Paylaşıyoruz

6 ve 9 Ağustos 1945’te sırasıyla Japon şehirleri Hiroşima ve Nagazaki üzerinde iki atom bombası patlatıldı. Bombalama sonucunda çoğu sivil olan 129.000 ila 226.000 kişi hayatını kaybetti. Bombaların atıldığı yerde doğal yaşam sona erdi. Hiroşima ve Nagazaki’ye yayılan radyasyon nedeniyle insanlar hastalandı ve ilerleyen zamanlarda ölmeye devam etti. Radyasyon, üreme hücrelerini de etkilediği için bebekler genetik bozukluklarla dünyaya geldi.

Vakıf olarak; Japon dostlarımızın acısını paylaşmak adına; iklim değişikliğini, nükleer enerjiyi ve ormansızlaşmayı durdurmak için Japonya’da ve dünya çapında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu Friends of the Earth Japan (FoE Japan) örgütüne bağışta bulunduk.

Tüm Nükleer Düğmeler Acilen Anlamsız Hale Getirilmelidir

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “78 yıl önce Japonya’da yaşanan trajediye rağmen silahlı bir çatışmada nükleer silah kullanımı günümüzde de tehdit olmaya devam ediyor. Bugün Japon dostlarımızın acısını paylaşmak; hayati de olsa sadece 78 yıl önce Hiroşima ve Nagazaki’de yaşanan korkunç can kaybını hatırlamakla ilgili değil, aynı zamanda kendimizi insanlık için, daha iyi bir gelecek için, çocukların ölmemesi için çalışmaya adamakla da ilgilidir. İnsanlık ailesi olarak bu iki şehrin yaşadığı trajediyi unutmamalıyız. Gelecek nesillerin nükleer silahların neden olduğu yıkımı bilmelerini ve nükleer silah tehdidini ortadan kaldırmak için harekete geçme konusunda ilham almalarını sağlamalıyız.” dedi.

Friends of the Earth – Japan

1980’den beri Friends of the Earth Japonya*, gezegendeki tüm yaşamın uyum içinde olduğu ve herkesin bolluk içinde yaşayabileceği sürdürülebilir bir toplum için çalışmaktadır. Her bir kişinin sesi az da olsa, imar projelerine maruz kalan sakinlerin sesleri, radyasyonun verdiği zarardan korkan insanların sesleri ve çevredekilerin sesleri gibi tüm sesleri bir araya getirerek faaliyetini sürdürmektedir. İklim değişikliğini, nükleer enerjiyi ve ormansızlaşmayı durdurmak isteyen vatandaşlarla beraber güç yaratmayı hedeflemektedir. “Friends of the Earth Japonya”, bağışçılarının ve gönüllülerin desteği ile faaliyetlerini yürütmektedir

*Japonya Dünya Dostları

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakfımızdan Greenfinity Vakfına Destek

Yaz aylarında tüm dünyada orman yangınları artmaktadır. Bu yangınlar bilinçli veya bilinçsiz olarak turizm bölgelerinde veya piknik alanları gibi daha ıssız yerlerde çıkabilmektedir. Vakıf olarak; yarınlarımızın güvencesi olan başta orman alanları olmak üzere, iklim ve çevre projeleri üreten Greenfinity Vakfı’na bağışta bulunduk. Bağışla ilgili olarak Greenfinity Vakfı’ndan Vakfımıza teşekkür mektubu takdim edildi.

Orman Alanlarımızı Çoğaltmak İçin Fidan Bağışlamaya Devam Edeceğiz

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Her yaz olduğu gibi sadece ülkemizde değil dünyamızın bir çok bölgesinden nerdeyse her gün orman yangını haberi almaktan büyük üzüntü duyuyoruz. Orman yangınlarını önlemek için ülkemizde ve tüm dünyada çeşitli önlemler alınmalıdır. İnsanlar bu konuda da sürekli bilinçlendirilmelidir. Sürdürülebilir yaşam ilkesiyle başta topraklarımız olmak üzere tüm doğal varlıkların korunması için bilim temelli çalışan, topraktan gelen toplumsal barışa inanan, gönüllü, bilinçli, öncü ülkemizde ve dünyadaki sivil toplum kuruluşlarını destekliyoruz. Doğayı ve çevreyi korumak amacıyla üzerimize düşeni her zaman yapmaya devam edeceğiz” dedi.

Greenfinity Foundation (Çevreyi Koruma Vakfı)

Greenfinity Vakfı, merkezi Avusturya’nın Graz kentinde bulunan bir hayır kurumudur.

Sloganı: “Dünyamız için Birlikte. Birlikte Bir Gelecek”. Greenfinity Vakfı, kurulduğu 2011 yılından bu yana dünya çapında sürdürülebilir çevre ve iklim projeleri uygulamaktadır.

Ayrıca Vakıf, etkili iklim koruması, doğal yaşam alanlarının korunması ve atmosferdeki sera gazlarının azaltılmasına yönelik önlemleri desteklemektedir. Greenfinity Vakfı, yerel ortakların yanı sıra ulusal ve uluslararası çevre gruplarıyla yakın işbirliği içinde çalışır. Böylece, tüm bağışların sürdürülebilir bir temelde verimli bir şekilde kullanılmasını sağlamak, çevremizin uzun vadeli korunması için önemli bir temel oluşturmayı amaçlamaktadır.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.