Tüm Hristiyan Aleminin Noel Bayramını Kutluyoruz

İnsanlara sevgiyi ve hoşgörüyü hatırlatan önemli günlerden biri olan ve tüm Hristiyan aleminde coşkuyla kutlanan Noel Bayramı’nın; her zaman ihtiyaç duyduğumuz şiddet ve çatışmadan uzak, sevgi dolu günlerin yakın olmasına, çatışmalardan harap olmuş tüm bölgelerde diyalog ve barış kapılarının açılmasına, açlıktan ve savaştan bitap düşmüş insanlara yardım eli uzatılmasına, vesile olmasını diliyoruz.

Bu vesileyle tüm kültürlere, tüm inançlara saygıyla yaklaşan, hiçbir insanı ötekileştirmeden, tüm dinlere ve inançlara eşit mesafede duran Salih Tatlıcı Vakfı olarak insanlığın barış içerisinde bir arada yaşadığı bir dünya temennisiyle, ülkemizde ve dünyamızdaki tüm Hristiyanların Noel Bayramı’nı en içten duygularımızla tebrik ediyor; kendilerine huzur, mutluluk ve esenlikler diliyoruz.

 

Nurten & Uğur Tatlıcı

 

Christmas (Noel) Bayramı

Noel, her yıl 25 Aralık tarihinde İsa‘nın doğumunun kutlandığı Hristiyan bayramıdır. Ayrıca Doğuş Bayramı, Kutsal Doğuş veya Milat Yortusu olarak da bilinir. Noel, her yıl dünyadaki Hristiyanların çoğunluğu tarafından 25 Aralık’ta kutlanır. Bazı ülkelerde kutlamalar 24 Aralık’ta Noel arifesiyle başlar ve 25 Aralık bitimine kadar devam eder.

Günümüzde başta İngilizce konuşan coğrafya olmak üzere bazı Batılı ülkelerde Noel anlamında kullanılan Christmas” ve benzeri diğer kelimeler ise Yunanca Khristos (Mesih) ve Latincedeki messa (Efkaristiya ayini) kelimelerinin birleşmesinden oluşmuştur. Messa sözcüğünün kökeni ise yine Latince “missa” (yollama, gönderme) sözcüğüdür.

Noel günü Noel Ağacı‘nın altına bırakılmış hediyeler alınıp verilir. Küçük çocuklar için dev çorapların içine hediyeler ve şekerlemeler konur. Çocuklara bu hediyeleri Noel Baba‘nın getirdiği söylenir.

Hıristiyanlıkta Noel ağacı İsa Mesih’in doğuşunu ve dirilişini simgelemektedir. Ağacın dalları ve dikensi yaprakları ölümsüzlüğün simgesi olarak görülüyor ve İsa’nın çarmıhta giydiği dikenli tacı simgelediği söyleniyor. Ayrıca Noel ağacını süslemek için kullanılan her süslemenin özel bir öneme sahip olduğuna inanılıyor. Manevi açıdan da kişiye özgü niteliklerimizin süs olduğu düşünülüyor; örneğin barış, sevgi, nezaket, sevinç, iyilik, vefa, nezaket vb. Ağacı süslemek tüm aileye keyifli zamanlar yaşatıyor ve her yıl tüm üyeler bir araya gelerek ağacı çeşitli süslemelerle süslüyor, sağlıklı ve neşeli bir yaşam dileklerinde bulunuyorlar.

“Uluslararası İnsan Hakları Günü” Kutlu Olsun

Vakfımız; her yıl 10 Aralık’da dünyada kutlanan “Uluslararası İnsan Hakları Günü” dolayısıyla 1922’den beri “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi”’nde belirtilen tüm medeni, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel hakları savunan 116 ülkeden, 188 örgütü biraraya getiren uluslararası insan hakları sivil toplum kuruluşu olan FIDH (Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu)’na bağışta bulundu. Bağışla ilgili olarak FIDH tarafından Vakfımıza teşekkür belgesi sunuldu.

İnsan Hakları, Barışçıl, Adil Ve Kapsayıcı Toplumların Temelidir.

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “İnsan hakları, bireyleri ve toplulukları daha iyi bir yarın inşa etmek için güçlendirebilir. İnsan haklarının tam gücüne, istediğimiz dünyaya giden yol olarak güvenerek ve kucaklayarak daha barışçıl, eşit ve sürdürülebilir olabiliriz. Bu İnsan Hakları Günü’nde, insan haklarının çözümlere giden bir yol olduğuna, iyilik için önleyici, koruyucu ve dönüştürücü bir güç olarak kritik bir rol oynadığına odaklanmalıyız. İnsan haklarının günlük hayatımızdaki önemini kabul etmeliyiz. Nefret söylemine karşı, yanlış bilgileri düzelterek ve dezenformasyona karşı koyarak algıları değiştirmek için gayret etmeliyiz. Biz de Vakıf olarak; insan hakları savunucularının hareket özgürlüğü ve hakların evrenselliğinin savunulması için100 yıldır  faaliyet gösteren FIDH (Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu)’na bağışta bulunduk.” dedi.

FIDH (Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu)

Dünya çapında 192 üye kuruluşa sahip olan FIDH, bir asırdır dokunulmazlıkla mücadele etmekte ve insan haklarının birincil garantörleri olan Devletler gibi güçlü aktörlerden ve ayrıca silahlı muhalif gruplardan ve çokuluslu şirketlerden mağdurları korumak için çalışmaktadır. Federasyon, insan hakları savunucularının hareket özgürlüğü ve hakların evrenselliğinin savunulması için faaliyet göstermektedir. FIDH, Birinci Dünya Savaşı’nın ardından 1922’de kurulmuş – insan haklarını savunmaya adanmış ilk uluslararası STK’dır. Örgüt, insan hakları ihlallerini araştırmakta, belgelemekte ve devletlerin insan haklarına saygılı politikalar benimsemesini savunmaktadır.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakfımızdan Dünya Çocuk Günü Desteği

Dünya Çocuk Günü ilk olarak 1954 yılında Evrensel Çocuk Günü olarak belirlendi ve her yıl 20 Kasım’da uluslararası birlikteliği, dünya çapındaki çocuklar arasında farkındalığı ve çocukların refahını iyileştirmeyi teşvik etmek için kutlanıyor. 20 Kasım aynı zamanda BM Genel Kurulu’nun; 1959 yılında Çocuk Hakları Bildirgesi’ni, 1989 yılında Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni kabul ettiği tarihtir. 1990 yılından bu yana Dünya Çocuk Günü, BM Genel Kurulu’nun hem Bildirge’yi hem de Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni kabul ettiği tarihin yıldönümünü de işaret ediyor.

Vakıf olarak; dünyanın en savunmasız çocuklarının hayatta kalmasını, eğitimini ve korunmalarını sağlamak, çocukların haklarını ve çıkarlarını savunmak için 100 yıldır faaliyet gösteren, her yıl çalışmalarıyla 110’dan fazla ülkede on milyonlarca çocuğa ulaşabilen uluslararası sivil toplum kuruluşu olan “Save the Children” vakfına bağışta bulunduk. Bağışla ilgili olarak adıgeçen kuruluşdan Vakfımıza teşekkür mektubu sunuldu.

Dünya Çocuk Günü’nde İnsan Ailemizin En Genç Üyelerini Kutluyoruz

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Ülkemizde ve dünyamızda milyonlarca çocuk yoksulluk, şiddet, hastalık ve açlıkla karşı karşıya hayatta kalmaya çalışıyor. Kendilerinin sorumlu olmadığı savaşlar ve felaketlere maruz kalıyorlar. Eğitim ve diğer temel haklardan mahrum bırakılıyorlar. Biz de Vakıf olarak; cinsiyetleri, milliyetleri, etnik kökenleri, dini durumları, inançları, engelleri, yaşları veya cinsel yönelimleri ne olursa olsun çocuklara yardımcı olmak için “Save the Children”

vakfına bağışta bulunduk.” dedi.

“Save the  Children”  Vakfı

100 yıl önce, Eglantyne Jebb adlı cesur bir kadın, savaş sonucunda çocukların karşı karşıya kaldığı korkunç acılara yanıt olarak “Save the Children”‘ı kurdu. Zamanının ilerisinde fikirlerle donanmış olan Eglantyne Jebb, tüm çocukların haklara sahip olması gerektiğini ilan ederek tarihin gidişatını değiştirdi. Bu devrimci fikir, dünyayı çocuklar için daha iyi bir yer haline getirmeyi amaçlayan küresel bir hareketi ateşledi. Aynı zamanda BM Çocuk Hakları Sözleşmesinin şekillenmesine de yardımcı oldu. Dünyanın her yerinde pek çok çocuk, kim oldukları ve nereden geldikleri nedeniyle hayata dezavantajlı bir şekilde başlıyor. Milyonlarca çocuk önlenebilir nedenlerden dolayı ölüyor; yoksulluk, şiddet, hastalık ve açlıkla karşı karşıya kalıyor.

Vakıf, en savunmasız çocuklara öncelik vererek dünya çapında çocukların haklarını ve çıkarlarını savunmaktadır.113 ülkede 25.000 özel çalışanla büyük acil durumlara müdahale etmekte, yenilikçi gelişim programları sunmakta ve çocuklar için daha iyi bir gelecek inşa etmeye yönelik kampanyalar aracılığıyla çocukların seslerinin duyulmasını sağlamaktadır.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakfımızdan Kanser Hastası Çocuklara Destek

Vakıf olarak; kanserli çocuklara ve ailelerine yardımcı olabilmek  amacıyla; buluşları ve yenilikleri teşvik ederek kanserli çocuklara daha iyi bakım sağlamak için Avrupa araştırma programlarını finanse ederek çocukluk çağı kanserine yönelik araştırmaları hızlandırmak için çalışmalar yapan  “Fondation de France” vakfına bağışta bulunduk. Bağışla ilgili olarak adıgeçen Vakıf’dan vakfımıza teşekkür mektubu sunuldu.

Lösemi Ve Kanser Hastalarının Gülümsemesini Sağlayan Imagine For Margo Vakfına Destek Olduk

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Binlerce kanserli çocuğa ve ailelerine destek sağlayıp, sorunlarına kalıcı çözümler bulan bir kurum olması nedeniyle biz de Vakıf olarak  Fondation de France” vakfı aracılığı ile kanserli çocukların hayata tutunma mücadelesine katkı yapmaktan mutlu olduk.” dedi.

Fondation de France / Imagine for Margo – Children Without Cancer

“Imagine for Margo – Children Without Cancer” Vakfı, Aralık 2017’de Fondation de France himayesinde kurulmuştur. Amacı, keşifleri ve yenilikleri teşvik etmek ve böylece kanserli çocuklara daha iyi bakım sağlamak için Avrupa araştırma programlarını finanse ederek çocukluk çağı kanserine yönelik araştırmaları hızlandırmaktır.

Kanser, Avrupa’da hastalık nedeniyle çocukların önde gelen ölüm nedenidir: her yıl 35.000 çocuğa kanser teşhisi konuyor ve 6.000’i bundan ölüyor. Yetişkin kanserlerinden farklı olan 60 tür pediatrik kanser vardır ve bu da onları nadir hastalıklar haline getirmektedir. Avrupa kanser araştırmaları esas olarak yetişkin kanserlerine odaklanmıştır, çocukluk çağı kanserleri daha nadirdir ve bu nedenle ilaç endüstrisi için daha az karlıdır.

Kanserli çocukların çoğu yetişkin tedavileriyle tedavi edilir. Imagine for Margo Vakfı, 2020’den beri Fight Kids Cancer Avrupa proje çağrısının araştırma programlarını finanse etmek için bağış toplamaktadır.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakfımızdan Tibrevank Ermeni Lisesi Vakfı’na Destek

Vakfımız; İstanbul’un Üsküdar semtinde kurulan ve 300 yılı aşkın süredir eğitim veren “Özel Surp Haç Tibrevank Ermeni Lisesi Vakfı”’na bağışta bulundu.

Tüm Eğitim  Kurumlarını Desteklemeye Devam Ediyoruz

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “İstanbul’da yaşayan  Ermeni topluluğunun çocuklarının eğitimi için  asırlardır faaliyet gösteren  “Özel Surp Haç Tibrevank Ermeni Lisesi Vakfı”’na destek olmaktan mutluluk duyuyoruz.” dedi.

Surp Haç Tibrevank Ermeni Lisesi Vakfı

1706 tarihli bir tapu senedinde Surp Haç isimli bir okula Muallimhane ismiyle rastlıyoruz. Üsküdar’ın ünlü yangınları 1791’de, 1825’te ve 1846’da okul binasını küle döndürür. Bina son kez 1892’de yeniden inşa edilir. 1919’da okulun bir bölümü 1938 yılına kadar yetimhaneye dönüştürülür. 1953’te Patrik Karekin I. Haçaduryan’ın çabalarıyla Surp Haç Okulu; ortaokul, lise ve ilahiyat bölümleriyle ruhban okuluna dönüştürülür. İlahiyat bölümü 1967’de kapanır ve okul Surp Haç Lisesi ismiyle varlığını sürdürmeye devam eder. 1987-1988 yılında karmaya dönüştürülen Okul şimdilerde dört yıllık lise seviyesinde eğitim vermektedir. 2003’te Surp Haç Ruhban Okulu’nun kuruluşunun ellinci yılı kutlandı. Kurumun Vakıf olma statüsü 2012 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yeniden tanınmıştır.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Salih Tatlıcı Vakfı Yükseköğrenim Bursu

Vakfımızın en önemli ilkesi; eğitim ile güçlendirilmiş, yenilik ve değişime öncülük edecek nesillerin yetişmesine katkı sağlamaktır.

Vakıf olarak her yıl olduğu gibi 2024 – 2025 öğretim yılında da nitelikli eğitim imkânı olmayan yetenekli gençleri yetiştiren,  Türkiye’nin saygın ve en iyi eğitim kurumlarından 161 yaşındaki Darüşşafaka Cemiyeti ile işbirliği yaparak, üniversite öğrencilerine karşılıksız burs desteği vermekten büyük mutluluk duyuyoruz.

Bursiyerlerin tespitinde esas alınan ölçütler, burs miktarları ve bursun devamıyla ilgili koşullar Darüşşafaka Cemiyeti’nin hazırladığı yönetmelik hükümlerince belirlenmektedir.

Burs desteği verdiğimiz üniversiteli gençlerimizin üstün başarılarının devamını diliyoruz.

Salih Tatlıcı Vakfı

Yönetim Kurulu

 

161 yıldır eğitimde fırsat eşitliği sağlayan geleneksel kurumumuz Darüşşafaka Cemiyeti

Yusuf Ziya Paşa, Gazi Ahmed Muhtar Paşa, Vidinli Hüseyin Tevfik Paşa, Sakızlı Ahmet Esat Paşa ve Ali Naki Efendi tarafından “Cemiyet-i Tedrisiye-i İslamiye” adlı dernek, 30 Mart 1863 tarihli Sultan Abdülaziz Han’ın fermanıyla kuruldu. Amacı; yoksul ve yetim çocukların eğitim-öğretimine destek olmaktı. Pek çok Osmanlı paşası ve aydınının üyesi olduğu Dernek, Türkiye tarihinin eğitim alanındaki ilk sivil örgütlenme örneğini oluşturdu. Darüşşafaka Eğitim Kurumları; 1863 yılından bugüne hayırseverlerin bağışlarıyla, iyi eğitim imkânı olmayan yetenekli gençleri evrensel değerleri benimsemiş, özgüvenli, ülkesine ve topluma karşı görev ve sorumluluklarının bilincinde lider bireyler olarak yetiştirmektedir. Darüşşafaka Cemiyeti; Darüşşafaka Lisesi’nden mezun olarak üniversiteye devam eden mezunlarına da karşılıksız burs desteği sağlamaktadır. Öte yandan 2014 yılından itibaren Darüşşafaka mezunu olmayan üniversite öğrencileri için de yükseköğrenim burs programı bulunmaktadır.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakfımızdan “Taksim Surp Agop Ermeni Katolik Hastanesi Vakfı”’na Destek

Vakfımız; kurulduğu 1831 yılından itibaren insana saygı ve hizmet anlayışından uzaklaşmadan ülkemizin bir çok yerinden gelen asker ve sivil tüm hastaları tedavi etmiş olan İstanbul’daki Ermeni cemaatine bağlı asırlık “Taksim Surp Agop Ermeni Katolik Hastanesi Vakfı” ’na bağışta bulundu.

Asırlık Kurumlarımızı Desteklemeye Devam Ediyoruz.

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Faaliyete başladığı tarihten itibaren toplumun sağlığı için çaba gösteren, çağa ayak uydurmak için sağlık alanında yatırımlar yaparak toplumumuza hizmet sunan asırlık “Taksim Surp Agop Ermeni Katolik Hastanesi Vakfı”’na destek olmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu tür hayır amaçlı faaliyet gösteren kurumları desteklemeye devam edeceğiz.” dedi.

 Taksim Surp Agop Ermeni Katolik Hastanesi Vakfı

1831 yılının Şubat ayında doğan hastane inşaatı fikri, Tophane Amir-i Müşiri Halil Paşa ve Galata Kadısı’nın izin yazılarına dayanarak, Padişah II. Mahmut’un Fermanı ile gerçekleşme aşamasına girmiştir. Bugünkü hastane ve çevre binalarının bulunduğu arsa, 1836 yılında cemaat tarafından satın alınmıştır. Arsa üzerinde; o  tarihlerde İstanbul’da çıkan kolera ve veba salgınlarında hastaların tedavisi ve salgının durdurulmasının sağlanması amacıyla bir çadır hastanesi kurulmuştur. Yönetim Kurulunun sabit bir hastane binası kurulmasındaki kararlı tutumu sonucunda, cemaatten toplanan bağışlarla ve gönüllü olarak ücretsiz çalışan işçilerle inşaata başlanarak 1837 yılında ahşap Surp Agop Hastanesi hizmete açılmıştır. 1854 yılında Bursa’da meydana gelen deprem felaketi sonrasında İstanbul’a gelen yaralı depremzedelerin Surp Agop Hastanesi’de tedavi edilmeleri sağlanmıştır. Yaklaşık 30 yıl ara ile  meydana gelen iki büyük dünya savaşının, ağır faturalarla da olsa atlatılmasından sonra, Cumhuriyet Türkiye’sinde de Surp Agop Hastanesi başarılı çalışmalarını sürdürmeye devam etmiştir. Aynı yerde 1968 yılında betonarme bina inşa edilerek faaliyete geçmiştir. Bu tarihten sonra da hastane, sürekli bir değişim ve gelişim göstererek, ekler ve iyileştirmelerle çağdaş hizmet düzeni ve anlayışına ulaşmıştır. Yapılandırma çalışmaları sürecinde, yaklaşık 50 yıllık yıpranmış binanın artık yeterli olmadığı anlaşıldığından, olası depreme karşı daha güvenli, çok daha geniş ve işlevsel bina inşa edebilmek amacıyla mevcut bina yıktırılmıştır. Yeni hastane/huzurevi binalarının inşaatı halen devam etmektedir. İnşaat bitene kadar hastane Elmadağ Surp Agop Apartmanının giriş katında, Poliklinik olarak birçok branşda faaliyetini sürdürmektedir.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Tüm Hayvanların Yaşam Hakkına Saygı Gösterilmeli!

50’den fazla ülkede hayvanların refahını geliştiren, dünya çapında insan-hayvan bağını geliştirmek, köpekleri ve kedileri kurtarmak ve korumak, çiftlik hayvanlarının refahını iyileştirmek, yaban hayatını korumak, hayvanlardan arındırılmış test ve araştırmaları teşvik etmek, müdahalede bulunmak için dünya çapında çalışmalar yapan, felaketlere ve hayvanlara yönelik her türlü zulme karşı koymaya çalışan “Humane Society International” isimli organizasyona Salih Tatlıcı Vakfı olarak yeniden bağışta bulunduk. Bağışla ilgili olarak organizasyon tarafından Vakfımıza teşekkür belgesi sunuldu.

Daha Güzel Bir Dünya İçin Hayvan Haklarına Önem Verelim.

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Hayvanlar, hayatımızın en önemli parçalarıdır. Medeniyetin gelişmesinde ve ilerlemesinde hayvanların rolü yadsınamaz. Tüm bunların ötesinde hayvanlar en iyi dostlarımızdır. Dünyamızda iyi insanlar olduğu kadar maalesef kötü insanlar da var. Bu insanlar hayvan haklarını hiçe sayıp onlara zarar vererek kazanç peşinde koşuyorlar. Kedi, köpek eti ticaretine maruz kalanlar, laboratuvarlarda ve fabrika çiftliklerinde acı çekenler, vahşi doğada istismar edilenler de dahil olmak üzere dünya çapındaki tüm hayvanları korumaya yönelik çalışmaları desteklemek gerekiyor. Biz de Vakıf olarak; hayvan istismarı ile mücadele eden, tüm hayvanlar için zulümsüz bir yaşam tarzı teşvik etmeye yönelik çalışmalar yapan “Humane Society International” isimli organizasyona bir kez daha bağışta bulunmayı görev bildik. Hayvan dostlarımızı çok seviyor ve onlara sağlık, güvenlik ve mutluluk içinde yaşayacakları ömürler diliyoruz.” dedi.

HUMANE SOCIETY INTERNATIONAL

Dünyanın önde gelen hayvan koruma yardım kuruluşlarından biri olan “Humane Society International” (HSI), 50’den fazla ülkede hayvanların refahını geliştirmekte ve 30 yılı aşkın süredir olumlu değişime öncülük etmektedir. HSI, hayırseverlik sorumluluğuna ilişkin 20 standardın tamamı için “Better Business Bureau” tarafından onaylanmıştır. Kurtarma çabaları, afet müdahalesi, veteriner klinikleri ve yerel kuruluşları güçlendiren çalışmaları aracılığıyla, dünya çapında hayvanların çektiği acılarla mücadelede kritik ve genişleyen bir rol üstlenmiştir. Dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde kozmetik ürünlerin hayvanlar üzerinde test edilmesine yönelik ulusal yasaklar getirilmesi için yoğun çaba sarfetmektedir. Ayrıca köpek eti ticaretiyle  ve evcil hayvanların aşırı popülasyonuyla etkili ve insani bir şekilde mücadele etmektedir.  

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakfımızdan ‘The Patients Association’a Destek

Her yıl 17 Eylül’de kutlanan “World Patient Safety Day” (WPSD) (Dünya Hasta Güvenliği Günü), hasta güvenliği konusunda küresel farkındalığı artırmayı ve hasta zararını azaltmak için tüm ülkeler ve uluslararası ortaklar tarafından dayanışma ve ortak eylem çağrısında bulunmayı amaçlamaktadır. Bu yılki “Dünya Hasta Güvenliği Günü”‘nün teması, “Doğru yap, güvenli hale getir!” sloganını kullanarak hasta güvenliği için tanıyı iyileştirmeye odaklanmıştır. Bu günde; hastalar ve aileleri, sağlık çalışanları, sağlık hizmeti liderleri, politika yapıcılar ve sivil toplum, hasta güvenliğini iyileştirmede doğru ve zamanında tanı koymanın önemli rolünü vurgulayacaktır.

Vakıf olarak; 17 Eylül Dünya Hasta Güvenliği Günü’ne destek olmak amacıyla, hastalar için sağlık ve sosyal bakımın iyileştirilmesine yönelik kampanya yürüten bağımsız bir hasta yardım kuruluşu olan, merkezi İngiltere’de bulunan “The Patients Association” (Hastalar Derneği)’ne bağışta bulunduk. Bağışla ilgili olarak adıgeçen dernek tarafından Vakfımıza teşekkür belgesi sunuldu.

Hasta Güvenliği; Sağlık Hizmetlerinin Ve Sağlık Politikasının Her Yönünün Ötesindedir.

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Hastaların iyi yaşamak için ihtiyaç duydukları hizmetlerle olan ilişkilerini yeniden kurmak acilen ele alınmalıdır. Daha fazla insanın ihtiyaç duyduğu bakımı almasını sağlamalı ve sağlık ve bakım hizmetleri genelinde hasta işbirliği gerçeğe dönüştürülmelidir. Hükümetler bunu gerçekleştirmek için; hasta işbirliğini teoriden pratiğe taşımalı, kaliteli hasta bakımını ulusal bir öncelik haline getirmeli, hastalar ile sağlık ve bakım hizmetleri arasında gerçek iki yönlü iletişimin kurulmasını sağlamalı, hastaların ihtiyaç duyduğu iş gücü sağlanmalı. Hasta güvenliği için yapılan çalışmaları desteklemek gerekir. Bağışımız; “The Patients Association”’ın bağımsız ve saygın bir kuruluş olarak hasta güvenliği konusunda çalışmalarını sürdürmesine yardımcı olacağı için mutluyuz.” dedi.

The Patients Association

Hastalar Derneği, hastalar için sağlık ve sosyal bakımın iyileştirilmesi için kampanya yürüten bağımsız bir hasta yardım kuruluşudur. 1963 yılında kurulduğundan beri Hastalar Derneği, hastaların dile getirdiği sağlık ve bakım endişelerini araştırmış, hasta memnuniyetindeki eğilimleri izlemiş ve sağlık ve sosyal bakım sağlayıcılarının her insanın sağlık ve sosyal bakım ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde hizmet sunmalarını desteklemiştir. Yardım hattı aracılığıyla her yıl binlerce kişiyi sağlık ve sosyal bakım sistemi hakkında bilgilendirmektedir. Ayrıca, hastaların öncelikleri ve endişeleri hakkında hükümet ve diğer paydaşlarla görüşerek, hastanın sesinin duyulmasını ve harekete geçilmesini sağlamaktadır. Derneğin amacı; herkesin iyi yaşamak için ihtiyaç duyduğu sağlık ve bakıma erişebilmesini ve bundan yararlanabilmesini sağlamaktır.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Dilsiz Dostlarımıza Şiddete Hayır!

Vakıf olarak; “26 Ağustos Uluslararası Dünya Köpek Günü” dolayısıyla köpek eti ticareti ve katliamına karşı 32 yıldır çalışmalar yapan The International Wildlife Coalition Trust, (IWCT)  (Uluslararası Yaban Hayatı Koalisyonu Vakfı)’na bağışta bulunduk. Bağışla ilgili olarak IWCT Yönetim Kurulu Başkanı tarafından Vakfımıza teşekkür mektubu takdim edildi.

Hayvan İstismarı İle Mücadele Etmek, Toplumdaki Her Bireyin Sorumluluğundadır

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu üyesi Uğur Tatlıcı; “Hayvanlar, korunmaya ve bakıma muhtaç, dost canlısı ve en az insanlar kadar sağlıklı koşullarda yaşamayı hak eden varlıklardır. Hayvana yönelik şiddet, sıklıkla insanların bilinçsizliği, duyarsızlığı veya kötü niyetli davranışlarından kaynaklanır ve hem hayvanların hem de toplumun genel refahını olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle, hayvana şiddetin boyutlarını anlamak ve önlemek için hayvanların korunmasına yönelik çalışmalar; eğitim, bilinçlendirme ve toplumsal destek önemlidir. Türleri ne olursa olsun tüm hayvanlar temel yaşam ve özgürlük haklarından yararlanmalıdır. Biz de Vakıf olarak; hayvan istismarı ile mücadele eden, tüm hayvanların refahı için çalışmalar yapan “IWCT” isimli organizasyona bağışta bulunmayı görev bildik.” dedi.

 

The International Wildlife Coalition Trust (IWCT)

Uluslararası Yaban Hayatı Koalisyonu Vakfı (IWCT), 1992 yılında Balina ve Fil korumacılığını desteklemek için kuruldu. 1998 yılında, Filipinler’deki köpek eti ticaretinin tarifsiz vahşeti ve bunun sonucunda köpeklerin et için korkunç ticaretine ve katliamına karşı bir kampanya başlattı. IWCT, yaklaşık 25 yıldır Filipinler’de bir yardım kuruluşu olarak faaliyet göstermektedir. Filipinler’deki barbar köpek eti ticaretine son vermek için hükümet ve kolluk kuvvetleriyle çalışarak insan tüketimi için köpek kesiminin artık yasadışı olduğu anlamına gelen hayvan refahı mevzuatını yürürlüğe koymada önemli bir rol oynadı. Ayrıca, Eğitim Programı aracılığıyla Filipinler’de hayvanların ve özellikle köpeklerin tedavi ve bakım kültürünü ve şeklini değiştirmek için çalışmaktadırlar.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.