Tüm Can Dostlarımızı Kobay Olmaktan Kurtaralım

50’den fazla ülkede hayvanların refahını geliştiren, dünya çapında insan-hayvan bağını geliştirmek, köpekleri ve kedileri kurtarmak ve korumak, çiftlik hayvanlarının refahını iyileştirmek, yaban hayatını korumak, hayvanlardan arındırılmış test ve araştırmaları teşvik etmek, müdahalede bulunmak için dünya çapında çalışmalar yapan, felaketlere ve hayvanlara yönelik her türlü zulme karşı koymaya çalışan “Humane Society International” isimli organizasyona Salih Tatlıcı Vakfı olarak bağışta bulunduk. Bağışla ilgili olarak organizasyon tarafından Vakfımıza teşekkür belgesi sunuldu.

Kobay olarak kullanılmalarını önlemek için tüm hayvanlar koruma altına alınmalı

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Dünya çapında milyonlarca fare, tavşan, köpek, kedi ve diğer hayvanlar üzerinde yapılan hayvan testlerine son verilmelidir. Hayvanlara artık insan çıkarları için zarar verilmemeli, sömürülmemeli, hayatlarını barış içinde yaşamalarına izin verilmelidir. Kedi, köpek eti ticaretine maruz kalanlar, laboratuvarlarda ve fabrika çiftliklerinde acı çekenler, vahşi doğada istismar edilenler de dahil olmak üzere dünya çapındaki tüm hayvanları korumaya ve onlara yapılan zulüme son vermeye yönelik çalışmaları desteklemek gerekiyor. Biz de Vakıf olarak; hayvan istismarı ile mücade eden, tüm hayvanlar için zulümsüz bir yaşam tarzı teşvik  etmeye yönelik çalışmalar yapan “Humane Society International” isimli organizasyona bağışta bulunmayı görev bildik.” dedi.

Humane Society International

Dünyanın önde gelen hayvan koruma yardım kuruluşlarından biri olan “Humane Society International” (HSI), 50’den fazla ülkede hayvanların refahını geliştiriyor ve 30 yılı aşkın süredir olumlu değişime öncülük ediyor.

HSI, hayırseverlik sorumluluğuna ilişkin 20 standardın tamamı için “Better Business Bureau” tarafından onaylanmıştır. Kurtarma çabaları, afet müdahalesi, veteriner klinikleri ve yerel kuruluşları güçlendiren çalışmaları aracılığıyla, dünya çapında hayvanların çektiği acılarla mücadelede kritik ve genişleyen bir rol üstlenmiştir.

Dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde kozmetik ürünlerin hayvanlar üzerinde test edilmesine yönelik ulusal yasaklar getirilmesi için yoğun çaba sarfetmektedir. Ayrıca az gelişmiş ükelerdeki köpek eti ticaretiyle ve evcil hayvanların aşırı popülasyonuyla etkili ve insani bir şekilde mücadele etmektedir. Fonlarının yüzde seksen beşi, acımasız köpek eti ticaretine son vermekten yaban hayatı istismarının korkunç biçimleriyle mücadeleye kadar hayvan koruma programlarına harcanmaktadır.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Gazze’de Direnen Filistin Halkının Yanındayız

Vakfımız; Gazze’de devam eden savaştan olumsuz etkilenen Filistinli çocuklar ve ailelerle dayanışma göstermek, onların acılarını hafifletmek ve şiddetini azaltmak amacıyla başlatılan “Gazze için Tarahum*” ulusal kampanyasını destekleyen merkezi Birleşik Arap Emirliği olan “Big Heart Foundation” vakfına bağışta bulundu. Bağışla ilgili olarak Dernek tarafından Vakfımıza teşekkür belgesi sunuldu.

*Şefkat

Masum Sivil Halklar, Kadınlar, Çocuklar, Kundaktaki Bebekler Füzelerin Hedefi Olmamalı

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “İsrail yönetimi elli yılı aşkın süredir eline geçen her fırsatta ibadethanelere saldırmakta, Gazze’de yaşayan masum sivil halkı, kadınları, çocukları, kundaktaki bebekleri katletmektedir. Tedavi bekleyen savunmasız insanların bulunduğu hastaneye füze atmak insanlık dışıdır. Kim hangi amaçla yaparsa yapsın; sivil halkı, ibadethaneleri, kadınları, çocukları, bebekleri füzelerin hedefi haline getirmek kabul edilemez. Tepkimiz İsrail halkına veya Yahudilere değil, işgalci ve yayılmacı İsrail Yönetiminedir. İnsanlık dışı bu vahşeti kınamak ve Filistin halkının yanında olmak, zulme direnmek, mazluma sahip çıkmak hepimizin insani ve ahlaki görevidir. Vakıf olarak İsrail’in hukuksuz işgalinden ve zulmünden mağdur olan dost ve kardeş Filistin halkı için faaliyet gösteren “Big Heart Foundation” vakfına destek verdik. Bu vesileyle diplomatik gayretlerin biran önce olumlu bir şekilde sonuçlanarak, İsrail’in işgalinin ve zulmünün sona erip, barışın sürekli olarak sağlanmasını temenni ediyoruz dedi.

Big Heart Foundation

Başlangıçta 2013 yılında bir bağış toplama kampanyası olarak kurulan Big Heart Foundation, 2015 yılında tam teşekküllü bir vakıf haline getirildi ve Majesteleri Şeyh Dr. Sultan Bin Mohammed Alqasimi’nin eşi Sheikha Jawaher Bent Mohammed Al Qasimi tarafından başlatılan çeşitli girişimler ve kampanyalarla devam etmiştir.

Vakfın görevi, dünya çapında savunmasız durumdaki savunmasız çocukları ve ailelerini korumak ve güçlendirmektir. O tarihten bu yana Vakıf, 25’ten fazla ülkede ihtiyaç sahibi yaklaşık 4 milyon kişiye sağlık, eğitim ve acil yardım hizmetleri sağlamıştır. Big Heart Foundation, savunuculuk, insani yardım ve kalkınma çabaları aracılığıyla dünya çapında, özellikle Arap bölgesinde, savunmasız çocukların ve ailelerin haklarını koruyarak ve yaşamlarını iyileştirerek savunmasız kişilerin korunduğu ve onurlu bir şekilde yaşamaları için güçlendirildiği bir dünya vizyonuna sahiptir.

Big Heart Foundation dünyanın her yerinde farklı sektörlerde çalışarak insanlara fayda sağlamakta ve onlara geniş kapsamlı destek sunmaktadır.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakfımızdan “Özel Fener Rum Ortaokulu ve Lisesi”ne Destek

Vakfımız; Fatih Sultan Mehmet’in fermanıyla 1454 yılında İstanbul’un Fener semtinde kurulan ve 500 yılı aşkın süre eğitim veren “Özel Fener Rum Ortaokulu ve Lisesi”’ne bağışta bulundu.

Hayır amaçlı faaliyet gösteren tüm kurumları destekliyoruz

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “İstanbul’lu Ortodoksların kendi dillerinde eğitim yapabilmeleri için Padişah fermanıyla kurulan, Osmanlı İmparatorluğu’nun yüksek mevkilerinde görev almış bulunan çok sayıda Fenerli Rum, Baş Tercüman, Eflak ve Boğdan Beyleri, Patrik ve Yüksek Din Görevlilerini yetiştirmiş olan “Özel Fener Rum Ortaokulu ve Lisesi” tarih ve kültür mozaiğimizde vazgeçilmez bir yere sahiptir.  Sadece bir okul olmanın ötesinde, farklı kültürleri bir araya getiren, hoşgörünün ve birlikte yaşamanın simgesi olan Özel Fener Rum Ortaokulu ve Lisesi’ne destek olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.” dedi.

Özel Fener Ortaokulu ve Lisesi

Fener Rum Ortaokulu ve Lisesi, 1454 yılında İstanbul’un Fener semtinde kurulmuş, tarihin en eski ve en görkemli okullarındandır. Okul, tarih içinde «Patrikhane Akademisi», «Kırmızı Okul» veya «Birinci Akademi», «Mekteb-i Kebir» isimleriyle de anılmıştır.

500 seneyi aşkın süre eğitim veren okul, İstanbul’un fethinden önce farklı isimlerle faaliyetini sürdürmüş, bugünkü adını, bulunduğu Fener semtinden esinlenerek almıştır. İstanbul’un fethinden sonra Bizans’ın yönetici sınıfı ve tüccarları kenti terk ederek Ege adaları, İtalya ve Fransa’ya sığınmıştı. Fatih Sultan Mehmet, 1454’te tüm İstanbullu Ortodoksları kente geri çağırınca; Ortodoksların kendi dillerinde eğitim yapabileceklerini, Patrikhanelerini yeniden ihya edebileceklerini ve ibadetlerini eskiden olduğu gibi serbestçe yerine getirebileceklerini bildirdi. Bunun üzerine İstanbul’dan ayrılmış olan Rumlar gruplar halinde kente geri döndü.

Günümüze kadar ulaşan görkemli bina 1880-1882 yılları arasında mimar Dimadis tarafından inşa edilmiştir. On dokuzuncu yüzyılın en önemli mimarlarından biri olan ve Fener Rum Erkek Lisesi mezunları arasında bulunan Mimar Konstantinos Dimadis, eserin yapı malzemelerinden çoğunu Marsilya’dan getirtmiştir. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde özellikle İtalya ve İspanya’da da şatolar yapan Dimadis, eseri iki sene gibi kısa sayılabilecek bir sürede bitirmiştir.

İstanbul’un beşinci tepesindeki Fener sırtlarında inşa edilen okulun bugünkü binası; geniş ve yüksek cephesi, kırmızı ateş tuğlaları ve ortasındaki kubbeli gösterişli kulesiyle Haliç’in en görkemli yapılardan biridir. 

1903’te okulun bünyesine, ilkokul öğretmeni yetiştirmeye yönelik, Klasik Filoloji ve Pedagoji Eğitimi veren bölüm eklenmiştir. Cumhuriyet’in ilanından sonra Fener Rum Erkek Lisesi adını alan okul, 1989 yılında hemen bitişiğindeki Yuvakimion Kız Lisesi’nden öğrencileri kabulünden günümüze kadar karma eğitim ile faaliyetine «Özel Fener Rum Ortaokulu ve Lisesi» olarak devam etmektedir.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Merhum Aziz Tatlıcı Anısına Darüşşafaka Cemiyeti’ne Bağış Yaptık

Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Uğur Tatlıcı; çok sevdiği muhterem amcası merhum Aziz Tatlıcı’nın mirasından kendisine düşen miras payının tamamını Salih Tatlıcı Vakfına bağışladı.

Biz de Vakıf olarak; annesi ve/veya babası hayatta olmayan, maddi olanakları yetersiz, yetenekli ve başarılı çocuklarımızın ve gençlerimizin ortaokuldan üniversiteye, eğitimine  destek olabilmek amacıyla, her zaman eğitimin önemine inanan, yardımsever merhum Aziz Tatlıcı adına Darüşşafaka Cemiyeti’ne bağışta bulunduk. Bağış nedeniyle Darüşşafaka Cemiyeti tarafından Vakfımıza  sertifika takdim edildi.

Eğitime destek vermek her zaman Vakfımızın önceliği olacak

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Uğur Tatlıcı; “Merhum Babam Salih Tatlıcı’nın da çok sevdiği rahmetli Aziz amcamın mirasından şahsıma düşen miras payını Vakfımıza bağışladım. Vakfımız da yaptığım bu bağışın tamamı için sevgili amcam merhum Aziz Tatlıcı adına Darüşşafaka Cemiyeti’ne bağışta bulundu. Bu vesileyle ülkemizin eğitim alanındaki ilk köklü sivil toplum kuruluşu olan, 160 yıllık geçmişiyle ülkemizde sürdürülebilir kurumlara önemli bir örnek teşkil eden Darüşşafaka’mıza bir kez daha katkı sağlamış olmak annemi ve beni çok mutlu etti.” dedi.

160 yıldır eğitimde fırsat eşitliği sağlayan geleneksel kurumumuz Darüşşafaka Cemiyeti

Yusuf Ziya Paşa, Gazi Ahmed Muhtar Paşa, Vidinli Hüseyin Tevfik Paşa, Sakızlı Ahmet Esat Paşa ve Ali Naki Efendi tarafından “Cemiyet-i Tedrisiye-i İslamiye” adlı dernek, 30 Mart 1863 tarihli Sultan Abdülaziz Han’ın fermanıyla kuruldu. Amacı; yoksul ve yetim çocukların eğitim-öğretimine destek olmaktı. Pek çok Osmanlı paşası ve aydınının üyesi olduğu Dernek, Türkiye tarihinin eğitim alanındaki ilk sivil örgütlenme örneğini oluşturdu. Darüşşafaka Eğitim Kurumları; 1863 yılından bugüne hayırseverlerin bağışlarıyla, iyi eğitim imkânı olmayan yetenekli gençleri evrensel değerleri benimsemiş, özgüvenli, ülkesine ve topluma karşı görev ve sorumluluklarının bilincinde lider bireyler olarak yetiştirmektedir. Darüşşafaka Cemiyeti; Darüşşafaka Lisesi’nden mezun olarak üniversiteye devam eden mezunlarına da karşılıksız burs desteği sağlamaktadır. Öte yandan 2014 yılından itibaren Darüşşafaka mezunu olmayan üniversite öğrencileri için de yükseköğrenim burs programı bulunmaktadır.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.