Vakfımızdan Sudan’a İnsani Yardım

Vakfımız Sudan’daki iç savaştan olumsuz etkilenen sivil insanların hayatlarını kurtaran, gıda yardımı sağlayan ve beslenmeyi iyileştirmek ve dayanıklılık oluşturmak için topluluklarla birlikte çalışan uluslararası lider bir yardım kuruluşu olan World Food Programme (WFP) (Dünya Gıda Programı)’na bağışta bulundu.

Sudan’daki İç Savaş Mağdurlarına Destek Verdik

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Medyada yer alan haberlerden öğrendiğimize göre Sudan’daki insanlık dramı, açlığın da artmasıyla tırmanmaya devam ediyor. Rekor sayıda insan, yani nüfusun yaklaşık üçte biri, mevcut çatışma patlak vermeden önce Sudan’da zaten açlıkla karşı karşıyaydı. Devam eden şiddet, milyonlarca insanı daha açlığa sürükleme potansiyeline sahip. Vakıf olarak Sudan’da çok ihtiyaç duyulan gıda, tıbbi ve insani yardım sağlama faaliyetlerinin devam edebilmesi için Dünya Gıda Programı (WFP)’nın organize ettiği yardım kampanyasına destek verdik. Bu vesileyle iç savaşı sona erdirmeye yönelik diplomatik gayretlerin bir an önce olumlu bir şekilde sonuçlanmasını, barışın gelmesini diliyoruz.” dedi.

World Food Programme – WFP

Dünya Gıda Programı (WFP); 1961’de (ABD Başkanı Dwight Eisenhower’ın emriyle) Birleşmiş Milletler sistemi aracılığıyla gıda yardımı sağlamak için bir deney olarak oluşturuldu. Misyonu acil yardım, aynı zamanda rehabilitasyondur. İlk geliştirme programı 1963’te Sudan’daki Nubiyan toplumu için başlatıldı. Bugün WFP, hayat kurtaran ve hayat değiştiren dünyanın en büyük insani yardım kuruluşudur. Felaketler baş gösterdiğinde, beslenme ve gıda güvenliğini desteklemek için büyük çaba gösterir. Alan varlığı derindir; gıda ihtiyaçlarına ilişkin operasyonel anlayışı rakipsizdir.

Ekim 2020’de Norveç Nobel Komitesi, “açlıkla mücadele çabaları, çatışmalardan etkilenen bölgelerde barış koşullarının iyileştirilmesine yaptığı katkı ve açlığın bir savaş ve çatışma silahı olarak kullanılmasını önlemek için itici bir güç olarak hareket etmesi” nedeniyle WFP’ye Nobel Barış Ödülü’nü vermeye karar verdi. 2022’de WFP, rekor kıran 14,2 milyar ABD doları tutarında katkı topladı. WFP’nin dünya çapında yaklaşık 21.000 personeli vardır ve bunların yüzde 90’ından fazlası, ajansın yardım sağladığı ülkelerde yerleşiktir. WFP, 36 üyeli bir Yönetim Kurulu tarafından yönetilmektedir. Roma merkezli iki kardeş kuruluşu, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü ve Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu ile yakın işbirliği içinde çalışır. WFP, gıda yardımı sağlamak ve açlığın altında yatan nedenlerle mücadele etmek için 900’den fazla ulusal ve uluslararası STK ile ortaklık kuruyor.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Doğayı Seviyoruz ve Korumak İçin Güçlü Destek Veriyoruz

Salih Tatlıcı Vakfı olarak; hayvanların, bitkilerin ve habitatların doğal çeşitliliğini korumak, biyoçeşitliliği güçlendirmek, doğal manzaraları ve kaynakları korumak için projeler üreten, İsviçre’de 1909 yılında kurulmuş ve İşviçre’nin en eski doğa koruma kuruluşu ve aynı zamanda uluslararası düzeyde “Friends of the Earth Intermational”’in de üyesi olan “Pro Natura” organizasyonuna bağışta bulunduk.

Pro Natura yönetimi tarafından Vakfımıza teşekkür belgesi sunuldu.

Çevre Sorunları Sınırlarda Bitmiyor

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “İklim değişikliği ve küresel enerji krizi dünya çapında milyarlarca insanın hayatını ve geçim kaynaklarını tehdit ediyor ve en çok da en yoksulları vuruyor. Ekonomik sistemimizin insanların yaşamlarını ve çevreyi iyileştirmek için çalışması gerektiğine inanıyoruz. Herkes için sürdürülebilir bir gelecek için ormanları acilen korumamız gerekiyor. İnsanlar kendilerini doğaya daha yakın hissettikleri ve kişisel davranış ve alışkanlıklarını sorgulamaya teşvik edildikleri takdirde çevreye karşı daha özenli ve saygılı davranacaklardır. Doğayı ve çevreyi korumak amacıyla çalışan ulusal organizasyonlara verdiğimiz desteğe ilave olarak “Pro Natura” gibi uluslararası düzeyde çalışan köklü organizasyonlara da desteğimizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

Pro Natura

Pro Natura, İsviçre’nin en eski doğa koruma kuruluşudur.

Doğayı sever, çıkarlarını savunur ve ona güçlü bir ses verir. Hayvanların, bitkilerin ve habitatların doğal çeşitliliği korunması ve teşvik edilmesi için çalışmalarını sürdürmektedir. 1909 yılında kurulan organizasyonun öncü başarılarından biri, İsviçre Ulusal Parkı’nın oluşturulmadır. Bugün Pro Natura, yaklaşık 700 doğa rezervini denetlemekte ve İsviçre’de bir düzine doğa merkezini yönetmektedir. Ulusal düzeyde, merkezi teşkilatı aracılığıyla hareket etmekte, ancak kanton ofisleriyle de tüm İsviçre bölgelerinde faaliyet göstermektedir.

Pro Natura ayrıca “Friends of the Earth International”‘ın bir üyesi olarak uluslararası düzeyde de aktiftir. Yaklaşık 170.000 üye ve 25.000 sadık bağışçı ile geniş bir desteğe sahiptir. Pro Natura, Zewo* sertifikalıdır.

*Zewo – Bağışınız Emin Ellerde

Zewo, İsviçre hayır kurumları için standartları belirleyen bir kuruluştur. Bu standartlar şu hususları kapsar: etik ve dürüstlük, kurumsal yönetişim, fonların verimli kullanımı, sonuçlar, doğru ve adil muhasebe, şeffaflık, hesap verebilirliğin yanı sıra kaynak yaratma ve iletişim. Zewo, Hayır kurumlarını bu standartlara göre izlemekte ve standartlarını karşılayan kuruluşlara Zewo Kaşesi vermektedir. Ayrıca halka İsviçre’deki bağışlar, bağış toplama ve hayır kurumları hakkında bilgi vermektedir.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Sağlıklı Bebekler İçin Akraba Evlilikleri Son Bulmalı

Akraba evlilikleri ülkemizde yıllardır süregelen ve çeşitli nedenlerle gelenekselleşmiş, adeta zorunlu hale getirilmiş bir uygulamadır. Türkiye Parazitoloji Derneği’nce ve çeşitli üniversitelerin Halk Sağlığı Ana Bilim dalınca GAP bölgesinde yapılan bilimsel çalışmalarda Diyarbakır ilinde akraba evliliği oranının %47.6 olduğu tespşt edilmiştir. Yani Diyarbakır’da yapılan evliliklerin neredeyse yarısı akrabalar arasında gerçekleşmektedir.

Tahmin edileceği gibi akrabalar arası yapılan evlilikler sonucu doğan bebekler hastalıklı, ortopedik ve zekâ engelli veya diğer tıbbi anormalliklere sahip olarak doğmaktadırlar. Bu bebekler genelde hastalıklı veya özürlü olarak doğmaktadır ve zaman zaman çok vahim sonuçlar ortaya çıkmaktadır.

Akraba Evliliklerinden Doğan 100 Bebekten 9’u Engelli Veya Hastalıklıdır

Bu konuda yapılan araştırmalara katılan anne babalar ve hasta çocuklarının söyledikleri çok üzücüdür: “Böyle bir evlilik yaptığımız için çok pişmanız. Büyüklerimiz karar verdiler, bize sormadan evlendirdiler. Bugünkü aklım olsa asla evlenmezdim”- “Anneciğim, babacığım akraba evliliği yaparken doğacak çocuklarınızı neden düşünmediniz, benim ne günahım vardı?”

Salih Tatlıcı Vakfı olarak; yıllardır kanayan bu yaraya parmak basarak tüm Türkiye genelinde akraba evliliklerini azaltmayı hedefleyen LÖSEV’in “El Kızından Gelinim Olsun” kampanyasına bağışta bulunduk.

Tüm Türkiye’de akraba evliliklerini azaltmak ve tüm Dünyaya örnek olmak amacıyla projeler geliştiren kamu ve sivil toplum kuruluşlarına Salih Tatlıcı Vakfı olarak desteğimizi sürdüreceğiz.

Akraba evliliği ne demektir?

Evlenen eşler (karı-koca) arasında kan bağı bulunmasına yani aynı yakın atadan gelmelerine akraba evliliği denir.

Akraba evliklerinde anne tarafı ya da baba tarafı ayrımı olmaksızın her ikisi de akraba evliliği sayılmaktadır.

Akraba evlilikleri ayrıca iki kısma ayrılmaktadır. Birinci dereceden akraba evliliği ve ikinci dereceden akraba evliliği olarak ortaya çıkar.

-Birinci dereceden akraba evliliği; kuzen olanların birbiri ile evlenmesi ile oluşan evliliklerdir.

-İkinci dereceden akraba evliliği ise; torun evliliği şeklinde yapılmaktadır.

Bebeklerin tüm özellikleri hem annesinden hem de babasından gelen ve adına gen denilen kalıtım taşıyıcısı ile geçerler. Çocuklara genlerle kalıtsal (ırsi) özelliklerin geçişleri ya BASKIN (Dominant) olabilirler, örneğin siyah saç rengi sarı saça göre baskındır. Yada ÇEKiNiK (Resesif) olabilirler, örneğin hem annesinde hem de babasında çekinik kalmış sarı saç rengi geni çocukta ortaya çıkabilir.

Akraba Evliliklerinin Yaygınlığı ve Nedenleri

Akraba evliliğinin popülaritesinin arkasındaki ana neden, iki yönlüdür.

Birincisi, akraba evliliği mülkün veya parasal varlıkların bir aile içinde kalmasını sağlar. Kişilerin toprak ve mal bütünlüğünün dağılmasına engel olma amaçlı yapılır. Mal, arazi ya da mirasın parçalanmaması için akrabalar arası evlilik doğru kabul edilir.

İkincisi, oğullarının veya kızlarının yabancılarla değil, “güvenilir eşlerle” evlendiğini görmek isteyen ebeveynler için “bireysel güvenlik” hissi sağlar.

Ancak akraba evliliğinin tehlikeleri ve zararları, faydalarını fazlasıyla egale etmektedir: Sosyal ve kültürel açıdan potansiyel birkaç faydasının aksine akraba evliliğinin genetiği, doğacak çocuğa miras kalacak otozomal çekinik (resesif) hastalık ve sendromların oluşması nedeniyle, akraba evliliklerinin çocuklarında doğum kusurları ve genetik bozukluklar için artan risk oluşturmaktadır.

Doğuştan Irsi hastalık ne demektir?

Anne ve babanın hastalığı taşıması halinde çocuğuna daha anne karnında iken geçen hastalıklardır.

Hastalık taşıyıcısı ne demektir?

Kendisi hasta olmadığı halde gizli olarak o hastalık genini taşıyan ve çocuğuna da ileten kişidir. İki taşıyıcının evlenmesi durumunda etkisiz iki gen yanyana gelerek anne karnındaki bebekte etkili olur ve çocuk hasta doğar.

Hastalık taşıyıcısı nasıl tespit edilir?

Bir çok kan hastalığının taşıyıcısı çok basit bir kan testi ile tespit edilebilir.

LÖSEV Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı

LÖSEV Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı, 1998 yılında kuruldu. 2000 yılında Türkiye’nin ilk ve tek Lösemili Çocuklar Hastanesi LÖSANTE, 2008 yılında lösemili çocukların ücretsiz kolej eğitimi alabilecekleri Lösemili Çocuklar Okulu, 2010 yılında ise tedavileri için Ankara dışından gelen ailelerimizin tedavi esnasında uzun veya kısa dönem konaklayabilmeleri için Lösemili Çocuklar Köyü faaliyete geçirildi. Bu süre zarfında LÖSEV; sadece lösemili çocuklar ve kanser hastalarını değil, tüm Türkiye’yi lösemi, kanser ve korunma yolları konularında bilinçlendirdi, köklü çözümler yaratmayı, toplumsal ve kalıcı hizmetler vermeyi sürdürdü. 2015 yılında ise “insanlık ölmesin, insanlar da ölmesin” diyerek Avrupa’nın ilk, ülkemizin en donanımlı Lösemili Çocuklar Kenti ve multidispliner hastanesi LÖSANTE ülkemize kazandırıldı.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakfımızdan Kadın Dayanışma Vakfı’na Destek

Salih Tatlıcı Vakfı olarak; “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” dolayısıyla; eşit ve özgür bir dünya yaratmak vizyonuna sahip; toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dayalı kadına yönelik her türlü şiddetle mücadele etmeyi, şiddet karşısında kadın dayanışmasını güçlendirmeyi ve yaygınlaştırmayı görev edinmiş “Kadın Dayanışma Vakfı”’na bağışta bulunduk.

Dünyayı Güzelleştiren Tüm Kadınların Kadınlar Günü Kutlu Olsun

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Kadınlar toplumun en önemli değerleridirler. Dünyada ve ülkemizdeki tüm kadınlar şiddete maruz kalmaya, dışlanmaya, küçümsenmeye, ötekileştirmeye değil omuzlar üzerinde taşınmaya layıktırlar. Kadın güç, sevgi, hoşgörü simgesidir. Tüm kadınların değerini ve başarılarını arttırmaya yönelik her türlü desteği vermemiz şartdır. Vakıf olarak tüm kadınların bu anlamlı gününü yürekten kutluyoruz.” dedi.

Kadın Dayanışma Vakfı

Kadın Dayanışma Vakfı, resmi olarak kurulduğu 1993’ten bugüne, kadın dayanışması yoluyla, kadına yönelik her türlü şiddetle mücadele etmeyi amaçlayan, şiddete maruz kalan kadınlarla dayanışma kuran ve feminist ilkelerle çalışma yürüten bağımsız bir kadın örgütüdür.

Vakfın kökeni Ankara’da 1987 yılında bir grup aktivist kadının oluşturduğu “Kadın Tartışma Grubu”na dayanır. Bu grup düzenli olarak bilinç yükseltme toplantıları ile bir araya gelinen, kadınlık deneyimlerinin paylaşıldığı ve kadına yönelik şiddetin yaygınlığına dair farkındalığın oluşmasına aracılık etmesiyle kadın hareketi tarihi açısından büyük öneme sahiptir. Bu toplantılarda biriken deneyimler sonrası, şiddete maruz kalan ka­dınların ücretsiz destek alabilecekleri bir Kadın Danışma Merkezi açma ihtiyacına dair adımlar atılır. Bu adımlardan ilki 1991 yılında bir belediye iş birliği ile açılan Ankara’nın ilk “Kadın Danışma Merkezi” olur.

Kadın Dayanışma Vakfı, kamuoyuna ve medyaya yönelik çalışmaları ile kadının insan hakları konusunda baskı oluşturarak, kadına yönelik şiddetin meşruiyetini sona erdirme yönünde toplumsal değişime katkıda bulunuyor. Ayrıca çeşitli eğitim programlarıyla kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda, kadın danışma merkezine başvuran kadınlara, Vakıf gönüllülerine ve meslek elemanlarına yönelik bilinç yükseltme çalışmaları yapıyor. Vakıf, çeşitli kurum, kuruluş ve bireylerden sağlanan bağışlar ve üye katkılarıyla maddi kaynak yaratıyor, gönüllü çalışanların destekleriyle varlığını sürdürüyor; kadına yönelik şiddete ilişkin kamuoyunu bilgilendirme ve savunuculuk faaliyetleri yürütüyor.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakfımızdan Komşumuz Yunanistan’daki İhtiyaç Sahibi Çocuklara Destek

Salih Tatlıcı Vakfı olarak; komşumuz Yunanistan’da ihtiyacı olan çocuklara, ailelere ve engelli bireylere anında ve etkili destek sağlamak amacıyla çocuk refahı alanında çalışan dokuz üye kuruluştan oluşan ve kar amacı gütmeyen sivil toplum kuruluşu “Together for Children – Mazi Gia To Paidi” derneğine bağışta bulunduk.

Birlikte Daha Güçlüyüz

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Bildiğiniz gibi ülkemizin karşılaştığı büyük deprem felaketinde bütün dünya halkımıza yardım elini uzattı. Geçen hafta komşumuz Yunanistan’da meydana gelen tren kazasında da çok sayıda genç hayatını kaybetti, yaralandı, sakat kaldı. Biz de Vakıf olarak; cinsiyetleri, milliyetleri, etnik kökenleri, dini durumları, inançları, engelleri, yaşları veya cinsel yönelimleri ne olursa olsun çocuklara, ergenlere ve ailelere yardımcı olmak için komşumuz Yunanistan’daki “Mazi Gia To Paidi” derneğine bağışta bulunduk.” dedi.

“Together for Children”  Derneği

1996 yılında Yunanistan’da kurulan “Together for Children – Mazi Gia To Paidi (Çocuklar için Birlikte)  derneği çocuk refahı alanında çalışan dokuz üye kuruluştan oluşan kar amacı gütmeyen sivil toplum kuruluşudur.

Dernek, yoksulluk, sosyal dışlanma, aile içi şiddet, kronik hastalıklar, zihinsel veya fiziksel engeller veya yakın bir ailenin hastalığı veya ölümü ile karşı karşıya olan – ırk, din ve siyasi görüşe bakılmaksızın – yılda 30.000’den fazla yardıma muhtaç çocuğa yardım sağlamaktadır.

Dernek ve üyeleri, diğer uluslararası kuruluşlarla işbirliği içinde, ihtiyaç sahibi çocuklar ve gençlerle ilgili bilimsel araştırmaların teşvik edilmesinin yanı sıra iyi uygulamaların geliştirilmesi ve paylaşılmasında öncüdür. Kâr amacı gütmeden tesislerinde sunulan hizmetler yüksek kalitededir ve sıklıkla kendi alanlarında vaka çalışmaları niteliğindedir.

Birlik, 2016 yılında sosyal katkılarından dolayı Atina Akademisi Gümüş Madalyası ile onurlandırılırken, 2019 yılında “Çocuklar için fırsat eşitliği: Yunanistan’ın ücra bölgelerinde Sağlık ve Eğitim Eylemleri” girişimini desteklemek için binlerce yurttaşla etkileşimde bulunduğu için bir BRAVO Ödülü aldı.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Özel Yaşam Konteynırlarımız Deprem Bölgesine Teslim Edildi

Ülkemizde yaşanan büyük deprem felaketi nedeniyle evi yıkılan ve sokakta yaşamak zorunda kalan vatandaşlarımızın barınma ihtiyacını gidermek için Salih Tatlıcı Vakfı Şubat ayında “Deprem Bölgesi Özel Yaşam Konteynırları” sipariş etmişti.

Sipariş ettiğimiz yaşam konteynırlarının üretimi geçtiğimiz hafta tamamlanarak TIR’lar ile Gaziantep’in Nurdağı ilçesine gönderilerek teslim edildi.

Duyurumuzun ekinde deprem bölgesine sevkiyatı tamamlanan konteynırlarımızın görsellerini bulabilirsiniz.

Salih Tatlıcı Vakfı olarak asrın felaketinin yaralarını sarmak için desteğimizi sürdürmeye devam edeceğiz.

Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

 

Salih Tatlıcı Vakfı

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Yaşam Konteynırlarımız Deprem Bölgesine Teslim Edilmek Üzere Yola Çıktı

Ülkemizde yaşanan büyük deprem felaketi nedeniyle evi yıkılan ve sokakta yaşamak zorunda kalan vatandaşlarımızın barınma ihtiyacını gidermek için Salih Tatlıcı Vakfı Şubat ayında “Deprem Bölgesi Özel Yaşam Konteynırları” sipariş etmişti.

Sipariş ettiğimiz yaşam konteynırlarının üretimi tamamlanarak TIR’lar ile Gaziantep’in Nurdağı ilçesine sevk edilmek üzere yola çıktı.

Duyurumuzun ekinde TIR’lara yüklenen konteynırlarımızın görsellerini bulabilirsiniz.

Salih Tatlıcı Vakfı olarak asrın felaketinin yaralarını sarmak için desteğimizi sürdürmeye devam edeceğiz.

Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

 

Salih Tatlıcı Vakfı

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakfımızdan LÖSEV’e Destek

Salih Tatlıcı Vakfı olarak; lösemili ve kan hastası çocukların, sağlık ve eğitim başta olmak üzere her türlü ihtiyaçlarının sağlanmasına, yetişkin lösemi ve kanser hastalarına ve ailelerine yardımcı olabilmek amacıyla LÖSEV Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı’nın “Tedavi Giderleri Bağış” kampanyasına bağışta bulunduk.

Lösemi ve kanser hastalarının gülümsemesini sağlayan LÖSEV’e destek olduk

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “LÖSEV’in binlerce lösemili çocuğa, yetişkin lösemi ve kanser hastalarına ve ailelerine destek sağlayıp, sorunlarına kalıcı çözümler bulan bir kurum olması nedeniyle biz de Vakıf olarak lösemili çocuklarımızın hayata tutunma mücadelesine katkıda bulunuyor olmaktan memnuniyet duyuyoruz.” dedi.

LÖSEV Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı

LÖSEV Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı, 1998 yılında kuruldu. 2000 yılında Türkiye’nin ilk ve tek Lösemili Çocuklar Hastanesi LÖSANTE, 2008 yılında lösemili çocukların ücretsiz kolej eğitimi alabilecekleri Lösemili Çocuklar Okulu, 2010 yılında ise tedavileri için Ankara dışından gelen ailelerimizin tedavi esnasında uzun veya kısa dönem konaklayabilmeleri için Lösemili Çocuklar Köyü faaliyete geçirildi. Bu süre zarfında LÖSEV; sadece lösemili çocuklar ve kanser hastalarını değil, tüm Türkiye’yi lösemi, kanser ve korunma yolları konularında bilinçlendirdi, köklü çözümler yaratmayı, toplumsal ve kalıcı hizmetler vermeyi sürdürdü. 2015 yılında ise “insanlık ölmesin, insanlar da ölmesin” diyerek Avrupa’nın ilk, ülkemizin en donanımlı Lösemili Çocuklar Kenti ve multidispliner hastanesi LÖSANTE ülkemize kazandırıldı.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Özel Yaşam Konteynırlarımızın Üretimi Devam Ediyor

Ülkemizde yaşanan büyük deprem felaketi nedeniyle evi yıkılan ve sokakta yaşamak zorunda kalan vatandaşlarımızın barınma ihtiyacını gidermek için Salih Tatlıcı Vakfı geçtiğimiz hafta “Deprem Bölgesi Özel Yaşam Konteynırları” sipariş etmişti.

Sipariş ettiğimiz yaşam konteynırlarının bir kısmının üretimi devam ederken, bir kısmı teslime hazır durumdadır. Duyurumuzun ekinde üretimi devam eden ve tamamlanan konteynırlarımızın görsellerini bulabilirsiniz.

Tüm konteynırlarımızın üretimi tamamlandıktan sonra, Vakfımız tarafından teslim alınacak ve deprem bölgesinde en çok  ihtiyaç duyulan şehrimize TIR’larla sevk edilecektir.

Salih Tatlıcı Vakfı olarak asrın felaketinin yaralarını sarmak için desteğimizi sürdürmeye devam edeceğiz.

Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

 

Salih Tatlıcı Vakfı

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakfımız’dan Deprem Bölgesindeki Bedensel Engellilere Destek

Vakfımız; deprem bölgesindeki engelli vatandaşlara destek olmak için acil yardım çağrısında bulunan BEDD (Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği)’ne bağışta bulundu.

Deprem bölgesinde mağdur olmuş engelli kardeşlerimiz ve ailelerine destek olduk

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Ülkemizi derinden sarsan deprem gerçeğinde kendilerini korumaktan ve seslerini duyurmakta zorlanan engelli kardeşlerimiz bizlerden çok acil destek beklemektedirler. Bizzat başta Hatay ve diğer illerde bulunan deprem mağduru engelli kardeşlerimize sahip çıkmak amacıyla kampanya başlatan BEDD (Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği)’ni gönülden destekliyoruz. Depremde kaybettiğimiz engelli vatandaşlarımıza rahmet, ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.” dedi.

Otuz Yıllık Geçmişi İle Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği (BEDD)

BEDD, 20 Temmuz 1993 tarihinde yardımlaşma derneği olarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan tüm ortopedik engellilerin eğitim, sağlık ihtiyaçlarına katkıda bulunarak sosyal dayanışmasını sağlamak amacıyla kurulmuştur. Bünyesinde bulunan engelli vatandaşlar için din, dil, ırk, bölge ve cinsiyet ayırımı gözetmeksizin gerekli desteği sağlamayı amaçlamaktadır.

Gerçekleştirdiği çalışmalarla engellerin yıkılmasında Türkiye’de öncü bir dernek haline gelmiştir. Türkiye’nin en çok bilinen ve güvenilen ilk yirmi sivil toplum kuruluşundan biri olarak, daha çok engelli vatandaşımıza hizmet etmeyi amaçlamaktadır. Bedensel engelli çocuk ve gençlere tedavi, yardım ve eğitim imkanı sağlamaya odaklanmış olup, ailelerinin ve genelde toplumun bilinçlendirmesiyle de bu kişilerin toplumsal yaşama aktif katılımına öncülük yapmaktadır.

Kurulduğu günlerde maddi imkansızlıklarla mücadele eden BEDD, bugün yılda ortalama 5.000 engelli ihtiyaç sahibine yardım ulaştırmaktadır. BEDD’de ışık hiçbir zaman sönmemiş ve hizmete ara verilmemiştir. Gönül dostlarının ve bağışçılarının desteğiyle her geçen gün daha da güçlenmekte olan dernek engelleri kaldırmak için faaliyetlerine devam etmektedir.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.