Tüm Hayvanlara Yapılan Zulüm Durdurulmalı!

50’den fazla ülkede hayvanların refahını geliştiren, dünya çapında insan-hayvan bağını geliştirmek, köpekleri ve kedileri kurtarmak ve korumak, çiftlik hayvanlarının refahını iyileştirmek, yaban hayatını korumak, hayvanlardan arındırılmış test ve araştırmaları teşvik etmek, müdahalede bulunmak için dünya çapında çalışmalar yapan, felaketlere ve hayvanlara yönelik her türlü zulme karşı koymaya çalışan “Humane Society International” isimli organizasyona Salih Tatlıcı Vakfı olarak yeniden bağışta bulunduk. Bağışla ilgili olarak organizasyon tarafından Vakfımıza teşekkür belgesi sunuldu.

Can dostlarımızın kobay olarak kullanılması engellenmelidir.

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; Her sene milyonlarca hayvan; tıbbi ve akademik gerekçelerle, ilaç ve kozmetik gibi sektörler için kullanılıyor. Deneyler, hayvanların beden bütünlüklerini bozup çoğunlukla ölümlerine sebep oluyor. Hayvanlar ve insanlar farklı biyolojik yapıya sahipler. Dolayısıyla bir tavşan, fare ya da maymunda yapılan bir test insan bedenine yüzde 100 uyumlanamayacağı söyleniyor. Kedi, köpek eti ticaretine maruz kalanlar, laboratuvarlarda ve fabrika çiftliklerinde acı çekenler, vahşi doğada istismar edilenler de dahil olmak üzere dünya çapındaki tüm hayvanları korumaya yönelik çalışmaları desteklemek gerekiyor. Biz de Vakıf olarak; hayvan istismarı ile mücadele eden, tüm hayvanlar için zulümsüz bir yaşam tarzı teşvik  etmeye yönelik çalışmalar yapan “Humane Society International” isimli organizasyona bir kez daha bağışta bulunmayı görev bildik.” dedi.

Humane Society International (HSI)

Dünyanın önde gelen hayvan koruma yardım kuruluşlarından biri olan “Humane Society International” (HSI), 50’den fazla ülkede hayvanların refahını geliştirmekte ve 30 yılı aşkın süredir olumlu değişime öncülük etmektedir. HSI, hayırseverlik sorumluluğuna ilişkin 20 standardın tamamı için “Better Business Bureau” tarafından onaylanmıştır. Kurtarma çabaları, afet müdahalesi, veteriner klinikleri ve yerel kuruluşları güçlendiren çalışmaları aracılığıyla, dünya çapında hayvanların çektiği acılarla mücadelede kritik ve genişleyen bir rol üstlenmiştir. Dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde kozmetik ürünlerin hayvanlar üzerinde test edilmesine yönelik ulusal yasaklar getirilmesi için yoğun çaba sarfetmektedir. Ayrıca köpek eti ticaretiyle  ve evcil hayvanların aşırı popülasyonuyla etkili ve insani bir şekilde mücadele etmektedir. Fonlarının yüzde seksen beşi, acımasız köpek eti ticaretine son vermekten yaban hayatı istismarının korkunç biçimleriyle mücadeleye kadar hayvan koruma programlarına harcamaktadır.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakfımızdan Dünya Çocukları İçin Destek

Vakıf olarak Babalar Günü vesilesiyle; en savunmasız çocuklara öncelik vererek dünya çapında çocukların haklarını ve çıkarlarını savunmak için 100 yıldır faaliyet gösteren uluslararası sivil toplum kuruluşu olan “Save the Children” vakfına bağışta bulunduk.

Bağışla ilgili olarak adıgeçen kuruluşdan Vakfımıza teşekkür mektubu sunuldu.

Her Çocuğun Bir Geleceği Hak Ettiğine İnanıyoruz

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; Hayatımızda çok özel bir yere sahip olan bizi her zaman koruyup kollayan, mesafeler ne kadar uzak olursa olsun tükenmeyen şefkati ile hep yanımızda olan, bize tüm bildiklerini öğreten, hayata adım atarken elimizden tutan en kıymetli varlığımız babalarımızdır. Dünyanın her yerinde pek çok çocuk, kim oldukları ve nereden geldikleri nedeniyle hayata dezavantajlı bir şekilde başlıyor. Milyonlarca çocuk önlenebilir nedenlerden dolayı ölüyor; yoksulluk, şiddet, hastalık ve açlıkla karşı karşıya kalıyor. Savaş bölgelerine ve yaratmak için hiçbir şey yapmadıkları felaketlere yakalanıyorlar. Ve kendilerine borçlu olunan eğitim ve diğer temel haklardan mahrum bırakılıyorlar. Biz de bu yıl Babalar Günü vesilesiyle Vakıf olarak; cinsiyetleri, milliyetleri, etnik kökenleri, dini durumları, inançları, engelleri, yaşları veya cinsel yönelimleri ne olursa olsun çocuklara yardımcı olmak için “Save the Children”

vakfına bağışta bulunduk.” dedi.

“Save the  Children”  Vakfı

100 yıl önce, Eglantyne Jebb adlı cesur bir kadın, savaş sonucunda çocukların karşı karşıya kaldığı korkunç acılara yanıt olarak “Save the Children”‘ı kurdu. Zamanının ilerisinde fikirlerle donanmış olan Eglantyne Jebb, tüm çocukların haklara sahip olması gerektiğini ilan ederek tarihin gidişatını değiştirdi. Bu devrimci fikir, dünyayı çocuklar için daha iyi bir yer haline getirmeyi amaçlayan küresel bir hareketi ateşledi. Aynı zamanda BM Çocuk Hakları Sözleşmesinin şekillenmesine de yardımcı oldu. Dünyanın her yerinde pek çok çocuk, kim oldukları ve nereden geldikleri nedeniyle hayata dezavantajlı bir şekilde başlıyor. Milyonlarca çocuk önlenebilir nedenlerden dolayı ölüyor; yoksulluk, şiddet, hastalık ve açlıkla karşı karşıya kalıyor. Savaş bölgelerine ve yaratmak için hiçbir şey yapmadıkları felaketlere yakalandılar. Ve kendilerine borçlu olunan eğitim ve diğer temel haklardan mahrum bırakılıyorlar. Bütün çocuklar daha iyisini hak ediyor. En savunmasız çocuklara öncelik vererek dünya çapında çocukların haklarını ve çıkarlarını savunmaktadırlar. 113 ülkede 25.000 özel çalışanlarıyla büyük acil durumlara müdahale ediyor, yenilikçi gelişim programları sunuyor ve çocuklar için ve çocuklarla daha iyi bir gelecek inşa etmeye yönelik kampanyalar aracılığıyla çocukların seslerinin duyulmasını sağlamaktadır.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Tütüne Hayır, Hayata Evet

31 Mayıs, 1987 yılından bu yana Dünya Sağlık Örgütü (WHO) üyesi ülkelerde “Dünya Sigarayı Bırakma Günü” olarak kutlanıyor. Bu günde, sigara kullanıcılarının 24 saat süreyle sigarayı bırakmaları teşvik ediliyor. WHO, tütünü “dünyanın bugüne kadar gördüğü en büyük toplumsal sağlık tehdidi” olan bir salgın olarak kabul ediyor. Tüm devletlere, reklamların yasaklanması ve sigara vergilerinin artırılması gibi tütün kullanımını engelleyecek politikaları benimsemesi için çağrıda bulunuyor.

Vakıf olarak; sigaranın sebep olduğu kanser hastalığına çare bulmak için uluslararası düzeyde çığır açan kanser araştırmalarına kendini adamış Swedish Cancer Institute (İsveç Kanser Enstitüsü)’ne bağışta bulunduk. Bağışla ilgili olarak Enstitü tarafından Vakfımıza teşekkür belgesi sunuldu.

İnsanlar Tütünün Nefeslerini  Kesmesine İzin Vermesinler

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Dünya Sigara Bırakma Günü’nde, tütün kullanımını ve zararlı etkilerini ortadan kaldırma çabalarımızda birleşelim. Herkesin temiz hava soluyabildiği, daha sağlıklı bir yaşam yaşayabildiği, dumansız bir dünya için hep birlikte çaba gösterelim. Sigara içmek milyonlarca yaşamı etkileyen ve çok çeşitli sağlık sorunlarına katkıda bulunan küresel bir sorundur. Tütünün artık üzerimizde gücünün kalmadığı bir dünyaya doğru çabalarken, hep birlikte el ele verelim ve umut ve dayanıklılık mesajını yayalım. Vakıf olarak; “31 Mayıs Dünya Sigara Bırakma Günü” için sigaranın neden olduğu en önemli hastalık olan kanserle mücadele için araştırmalar yapan  Swedish Cancer Institute (İsveç Kanser Enstitüsü)’ne bağışta bulunduk.” dedi.

Swedish Cancer Institute (İsveç Kanser Enstitüsü)

İsveç Kanser Enstitüsü, 1910’dan itibaren en yüksek kalitede sağlık hizmeti sunmaktadır. Enstitü’nün yenilikçi yaklaşımı; onu robot destekli cerrahi ve kardiyovasküler bakım, kanser bakımı, sinir bilimi, ortopedi, yüksek riskli doğum, pediatrik uzmanlıklar, organ nakli ve klinik araştırmalarda kişiselleştirilmiş tedavi gibi ileri düzey prosedürler için  merkez haline getirmiştir. Faaliyeti ile hayat kurtarmayı ve kanserden etkilenenlerin refahını iyileştirmeyi amaçlamaktadır. Sorumlu, sürdürülebilir ve iklim dostu bir şekilde olağanüstü araştırmalar uygularken çalışanlarına çevreye duyarlı ve sosyal açıdan adil bir iş yeri sağlamaya çalışmaktadır.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

22 Nisan “Uluslararası Toprak Ana Günü” Kutlu Olsun

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 2009 yılında aldığı kararla 22 Nisan’ı “International Mother Earth Day”  (Uluslararası Toprak Ana Günü) olarak belirledi. Bu vesileyle Vakfımız; dünyanın doğal ortamının bozulmasını durdurmak ve insanın doğayla uyumlu bir şekilde yaşadığı bir gelecek oluşturmak için 60 yıldır 100’e yakın ülkede faaliyet gösteren Dünyanın önde gelen koruma kuruluşu olan Dünya Doğayı Koruma Vakfı (World Wide Fund for Nature ya da kısaca WWF)’na bağışta bulundu. Bağışla ilgili olarak vakıf yönetiminden Vakfımıza teşekkür mektubu sunuldu.

Hepimiz İçin Daha İyi Bir Gelecek Yaratmak İçin Harekete Geçmeliyiz Ve Hemen Harekete Geçmeliyiz.

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Toprak Ana ile ilişkileri onarmak insanlığın tüm zorluklarının anasıdır. Yediğimiz gıda, soluduğumuz hava ve içtiğimiz su için doğaya bağımlıyız. Ancak doğal dünyaya kaos getirdik: Gezegenimizi kirlilikle zehirledik, türleri ve ekosistemleri yok ederek ve sera gazı emisyonlarıyla iklimimizi istikrarsızlaştırdık. Bu eylemler doğaya zarar verdiği gibi insanlığa da zarar vermektedir. Birlikte doğayla uyumu yeniden tesis etmeli, sürdürülebilir üretim ve tüketimi benimsemeli ve kendimizi zarardan korumalı, bunu yaparken istihdam yaratmalı, yoksulluğu azaltmalı ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmeliyiz. Salih Tatlıcı Vakfı olarak doğayı ve çevreyi korumak amacıyla üzerimize düşeni her zaman yapmaya devam edeceğiz.”  dedi.

WWFWorld Wide Fund for Nature (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) 

Dünya Doğayı Koruma Vakfı (World Wide Fund for Nature ya da kısaca WWF), doğanın zarar görmesini durdurmayı ve verilen zararları onarmayı amaçlayan merkezi İsviçre’de olan uluslararası bir sivil toplum kuruluşudur. 1961’de WWF (World Wildlife Fund) (Dünya Doğal Yaşamı Koruma Vakfı) olarak kurulan kuruluş, genişleyen çalışma alanıyla adını şimdiki haline değiştirmiştir. WWF; dünya çapında desteklediği 2.000 koruma projesi ve 4.000’e yakın çalışanıyla “dünyanın en büyük çevre kuruluşu” konumundadır. Projelerini 100’ü aşkın ülkede, iklim değişikliği, ormanlar, tatlısular, denizler, türler ve sürdürülebirlik ana başlıkları altında gerçekleştirmektedir. WWF‘nin temel amacı, dünyanın doğal ortamının bozulmasını durdurmak ve insanın doğayla uyumlu bir şekilde yaşadığı bir gelecek oluşturmaktır.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakfımızdan “Dünya Otizm Farkındalık Günü” Desteği

Vakıf olarak; temel amacı otizmli kişilerin ve ailelerinin haklarını geliştirmek ve yaşam kalitelerini yükseltmeleri için çalışmalar yapan uluslararası bir kuruluş olan “Autism-Europe aisbl” derneğine bağışta bulunduk.

Otizmli Çocuklara Daha İyi Bir Yaşam Sağlamak Her Bireyin Görevi Olmalıdır.

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; 2008 yılında Birleşmiş Milletler tarafından bütün dünyada otizm konusuna dikkat çekmek ve otizm ile ilgili sorunlara çözüm bulmak amacıyla, 2 Nisan “Dünya Otizm Farkındalık Günü” olarak ilan edilmiştir. Otizmin, beynin yapısını ya da işleyişini etkileyen bir sürecin sonucu olarak ortaya çıktığı düşünülmekte, çocuğun çevresi ile yeterli sosyal ilişkiler kuramaması, dil-iletişim alanında belirgin gelişimsel sorunlar göstermesi ve takıntılı davranış biçimlerine sahip olması ile tanımlanmaktadır. Görülme sıklığı her geçen yıl daha da artan ve bugün neredeyse 68 çocuktan birinde görülmeye başlayan otizm ile ilgili olarak, düzenlenen etkinlikler yoluyla, otistik bireylerin toplumla bütünleşmelerini sağlamaya yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Devletlerin yanında bizler de bireyler olarak, bunu bir sosyal sorumluluk ve bir vatandaşlık görevi olarak görüp, gayret göstermeliyiz. Biz de Vakıf olarak; otistik çocuklarımızın sosyal hayatta yer alabilmeleri ve kendi ihtiyaçlarını mümkün olduğunca bağımsız karşılayabilmelerini arzu etmekteyiz. 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü vesilesiyle, otistik çocuklarımızın da hayatta mutlu olabilmeleri, sosyalleşmeleri, temel ihtiyaçları olan eğitim ve sağlık hizmetlerinden en iyi ve en uygun şekilde faydalanabilmeleri temennisiyle sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.” dedi.

Autism-Europe

Autism-Europe, 1983 yılında kurulmuş ve Belçika yasalarına göre tanınan, kar amacı gütmeyen uluslararası bir kuruluştur. Avrupalı karar vericilerin otistik kişilerin ihtiyaçlarına daha iyi bir politika yanıtı geliştirmelerini savunmaktadır. Ayrıca toplumda otizm konusunda daha fazla farkındalık ve anlayış için çabalamaktadır. 40 ülkeden yaklaşık 90 üye derneğinden oluşmakta ve Avrupa çapında tahmini 7 milyon insanı temsil etmektedir. Kendini savunanlar ve aileler organizasyonda merkezi bir rol oynamaktadır. Avrupa kurumları tarafından, otistik kişiler ve ailelerinin Avrupa’daki önemli bir temsilci ağı olarak tanınmaktadır. Otizm-Avrupa’nın misyonu, Avrupa’daki otizm spektrumundaki tüm kişilerin ve ailelerinin yaşam kalitesini iyileştirmektir.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakfımızdan HCWH Europe’a Destek

Vakıf olarak; tüm dünyada çatışmalardan, salgın hastalıklardan, doğal felaketlerden etkilenen insanlara tıbbi yardım sağlayan, kar amacı gütmeyen, yalnızca hasta bakımını iyileştirmekle kalmayıp aynı zamanda para tasarrufu da sağlayan sürdürülebilir sağlık hizmetleri potansiyelini geliştirmek için  çalışmalar yapan Avrupa’daki üyeleri ve dünya çapındaki ortaklarıyla binlerce hastane, sağlık lideri ve sağlık uzmanından oluşan bir ağ olan uluslararası, bağımsız bir tıbbi, insani yardım kuruluşu olan, merkezi Brüksel’de bulunan Health Care Without Harm (HCWH) Europe organizasyonuna bağışta bulunduk. Bağışla ilgili olarak adıgeçen organizasyon tarafından Vakfımıza teşekkür belgesi sunuldu.

Sağlık Sektörüyle Bağlantılı Olarak Herkesin Oynayacağı Hayati Bir Rol Vardır

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Sağlık sektörü, yalnızca büyüklüğü ve çevresel etkisi nedeniyle değil, aynı zamanda toplumdaki rolü ve konumu nedeniyle de benzersiz ve acil bir role sahiptir. Sağlık uygulayıcılarına güvenilir, saygı duyulur ve dinlenir. Gece-gündüz, kar-çamur, bayram-tatil demeden din, dil, ırk, cinsiyet, mezhep ayrımı yapmadan özveri ve kararlılıkla insanların yardımına koşan ülkemiz ve dünyamızdaki tüm sağlık emekçilerine minnettarız. Daha dayanıklı sağlık sistemleri yaratan, insanları ve gezegenimizi güvende tutan, politika eylemleri için baskı yaparak yalnızca hasta bakımını iyileştirmekle kalmayıp aynı zamanda para tasarrufu da sağlayan sürdürülebilir sağlık hizmetleri potansiyelini sergiliyen çalışmaları desteklemek gerekir. Bağışımız;  kimyasallar, iklim değişikliği, yeşil bina, sürdürülebilir tedarik, ilaç, sürdürülebilir gıda gibi temel konularda sağlık profesyonellerinin sesini daha fazla duyurmalarına imkan tanıyacak ve Health Care Without Harm (HCWH) Europe’un bağımsız ve saygın bir kuruluş olarak çalışmalarını sürdürmesine yardımcı olacağı için mutluyuz.” dedi.

Health Care Without Harm (HCWH) Europe

Health Care Without Harm (HCWH) Europe (Zararsız Sağlık Hizmetleri Avrupa), Brüksel’de bulunan kar amacı gütmeyen bir kuruluştur. İnsan sağlığını ve çevreyi korumak için toplum genelinde eyleme ilham veren, katalizör görevi gören bir projedir. İnsanların daha sağlıklı bir gezegende daha sağlıklı yaşayabilmeleri için topluluklarda değişimi yönlendiren bir yaklaşıma sahiptir. HCWH; Avrupa’daki üyeleri ve dünya çapındaki ortaklarıyla binlerce hastane, sağlık lideri ve sağlık uzmanından oluşan bir ağdır. Hareket, karbon emisyonlarını azaltmanın yeni yollarını bulan hastane yöneticilerini, ameliyatlarda tek kullanımlık plastiklere aşırı bağımlılığı sona erdiren hemşire ve doktorları, toksik kimyasallara daha güvenli alternatifler arayan araştırmacıları bir araya getirmektedir. Böylece kullanılanlar insan sağlığı ve ekosistemlerimiz için daha güvenli hale gelmektedir. Çevreyi kirleten ilaçlardan uzaklaşmak isteyen satın alma ekiplerini desteklemekte, hemşirelerin iklim değişikliğinin toplumlarımız üzerindeki etkisini nasıl azaltabilecekleri konusunda farkındalık yaratmalarına yardımcı olmaktadır.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun

Vakıf olarak; “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” dolayısıyla; müreffeh ekonomiler ve sağlıklı bir gezegen yaratmak için cinsiyet eşitliğini sağlama hedefi günümüzde her zamankinden daha önemli olduğu gerçeği ile bu yılın temasını “Kadınlara yatırım yapın: İlerlemeyi hızlandırın” olarak belirlemiş olan, tüm çalışmaları insan haklarına ve kültüre saygıya dayanan  United Nations Population Fund (UNFPA) (Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu)’na bağışta bulunduk. Bağışla ilgili olarak Vakfımıza teşekkür belgesi sunuldu.

Dünyanın Her Köşesindeki Kadınlara Güçlü Ve Cesaretli Olmaları İçin İlham Veren Kadınlar Günü  Kutlu Olsun.

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Kadınlarımız eş ve anne olarak, toplumun her alanında çok önemli sorumluluklar üstlenmektedirler. Hayatımızın her anını daha özel kılarak  güzelleştiren kadınlarımız, aynı zamanda milletlerin temelini oluşturan ana dinamiktir. Aile kurumunun temeli, değerlerimizin temsilcisi, taşıyıcısı ve koruyucusu olan kadınlarımızın, hayatın bütün alanlarına etkin bir şekilde katılmalarına imkân sağlayacak şartları hazırlamak, toplumumuzun temel ve ortak sorumluluğudur. Vakıf olarak; toplumun yapısını güçlendiren ve temel taşlarını oluşturan, şekillendiren, huzurlu, mutlu ve sağlıklı aile birliğinin en önemli unsuru olan, sevginin kaynağı kadınlarımızın, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü en içten dileklerimizle kutlar, bütün kadınlarımıza sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir yaşam temennisiyle, sevgi ve saygılarımızı sunarız.” dedi.

United Nations Population Fund (UNFPA) (Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu)

UNFPA, 1969’da Birleşmiş Milletler Nüfus Faaliyetleri Fonu olarak faaliyete geçmiştir; aynı yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, “ebeveynlerin, çocuklarının sayısını ve aralarına özgürce ve sorumlu bir şekilde karar verme hakkına sahip olduğunu” ilan etmiştir. Adı 1987 yılında Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu olarak değiştirilmiştir.

UNFPA’nın amacı, gönüllü aile planlaması, anne sağlığı hizmetleri ve kapsamlı cinsellik eğitimi de dahil olmak üzere yüksek kaliteli cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerine erişebilmeleri için başta kadınlar ve gençler olmak üzere herkesin cinsel ve üreme haklarını ve seçimlerini sağlamaktır.

1994 yılında Kahire’de düzenlenen Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı (ICPD), kadınların güçlendirilmesini ve özerkliğini sürdürülebilir ekonomik ve sosyal ilerlemenin temeli haline getirmiştir. Kahire’deki 179 hükümet tarafından kabul edilen ICPD Eylem Programı ve 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi bağlamında bu programa yönelik bir taahhüt olan 2019 Nairobi Bildirisi, o zamandan bu yana çalışmalarına rehberlik etmiştir.

UNFPA, dünya insanlarının büyük çoğunluğuna ev sahipliği yapan 150’den fazla ülke ve bölgede faaliyet göstermektedir. Misyonu: Her hamileliğin istenilen şekilde olmasını, her doğumun güvenli olmasını ve her gencin potansiyelinin gerçekleşmesini sağlamaktır.

Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı’nın (ICPD) 1994 Eylem Programı rehberliğinde UNFPA, misyonunu ilerletmek için hükümetler, sivil toplum ve diğer kuruluşlarla ortaklık yapmaktadır. UNFPA’nın çalışmaları, tüm insanların eşit haklara ve korunma hakkına sahip olduğu önermesine dayanmaktadır.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakfımızdan Birleşmiş Milletlere “Uluslararası Kardeşlik Günü” Desteği

Vakfımız; “Uluslararası Kardeşlik Günü” dolayısıyla farklılıkları ortadan kaldırma, tüm kültür ve inançlardan insanlar arasında dini anlayış ve işbirliğini geliştirme konusunda çalışmalar yapan Birleşmiş Milletler’in ülke merkezli fonlarından biri olan “Ukrayna İnsani Yardım Fonu” ’na bağışta bulundu. Bağışla ilgili olarak Birleşmiş Milletler tarafından Vakfımıza teşekkür belgesi sunuldu.

Hep Birlikte Herkes İçin Daha Barışçıl, Adil Ve Uyumlu Bir Dünyaya Giden Yolu Açalım

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Dünyamız bölünmeler, çatışmalar ve eşitsizliklerle doludur. Ayrımcılık had safhada. İnsan haklarını korumak ve desteklemek, nefret söylemi ve şiddet içeren aşırıcılıkla mücadele etmek ve korkudan çıkar sağlayanlara karşı geri adım atmak için bir araya gelmeliyiz. Papa Francis ve El-Ezher Büyük İmamı Şeyh Ahmed El Tayeb’in ortak yazdığı “Dünya Barışı ve Birlikte Yaşamak için İnsan Kardeşliği” bildirgesinden ilham alarak diyalog, şefkat ve merhametin bir arada olduğu bir dünya için çalışabiliriz. Ve insan onuru galip gelir. Farklılıkları ortadan kaldırma, tüm kültür ve inançlardan insanlar arasında dini anlayış ve işbirliğini geliştirme konusundaki kararlılığımızı yeniden teyit edelim. Biz de Vakıf olarak; uzun zamandır komşumuz Ukrayna’da devam eden savaş nedeniyle evlerinden kaçmak zorunda kalmış milyonlarca insanın hayatını kurtarmak ve onlara daha iyi bir gelecek inşa etmek için çalışmalar yapan, Ukrayna’daki insani STK’ların ve BM kuruluşlarının en savunmasız topluluklara ve insanlara yardım etmesine ve onlara acil ihtiyaç duyulan yiyecek, su, barınak ve diğer temel ihtiyaçları sağlamasına destek olmak için  Birleşmiş Milletler nezdindeki “Ukrayna İnsani Yardım Fonu” ’na bağışta bulunduk. Bu Uluslararası Kardeşlik Günü’nde, bizi tek bir insan ailesi olarak birbirimize bağlayan karşılıklı saygı ve dayanışma ruhunu kutluyoruz.” dedi.

United Nations-Birleşmiş Milletler

Birleşmiş Milletler, 1945 yılında kurulmuş uluslararası bir kuruluştur. Şu anda 193 Üye Devletten oluşan BM ve çalışmaları, kuruluş Şartında yer alan amaç ve ilkelere göre yönlendirilmektedir. BM, hızla değişen dünyaya ayak uydurabilmek için yıllar içinde gelişmiştir. Ancak Dünya üzerindeki tüm ulusların bir araya gelebileceği, ortak sorunları tartışabileceği ve tüm insanlığa fayda sağlayacak ortak çözümler bulabileceği tek yer olmaya devam etmektedir.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Merhum Salih Tatlıcı’yı Vefatının 15. Yılında Çevreye Destekle Anıyoruz

Bilindiği gibi Vakfımız merhum işadamı Salih Tatlıcı’nın eşi Nurten Tatlıcı ile oğulları Uğur Tatlıcı tarafından “Salih Tatlıcı” adını yaşatmak için kuruldu.

Vakıf olarak Salih Tatlıcı’nın vefatının 15. yılı olan bugün merhum büyüğümüzü saygıyla, özlemle anıyoruz.

Bu vesileyle Vakıf olarak; yarınlarımızın güvencesi olan orman alanlarımızı desteklemek amacıyla TEMA, Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na bağışta bulunduk. Bağış nedeniyle TEMA tarafından Vakfımıza sertifika takdim edildi.

Orman Alanlarımızı Çoğaltmak İçin Desteğimizi Sürdürmeye Devam Edeceğiz

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; Rahmetli babam

doğayı çok önem verir, ‘temiz bir dünyada yaşamak için mevcut ormanlarımızı çok iyi korumak ve yeni orman  alanları üretmek için her fırsatta daha çok ağaç dikilmesini teşvik etmeliyiz’ derdi. Doğaya sahip çıkmak, gelecek nesillere temiz hava, su ve toprakdan oluşan sağlıklı bir çevre bırakmak Vakfımızın da başlıca hedeflerindendir. Bu nedenle kıymetli babam Salih Tatlıcı’nın vefatının 15. yılı anısına ülkemizde erozyonla ve çölleşmeyle mücadele yanında, doğal varlıkları koruma ve ağaçlandırma alanlarını geliştirme amacıyla uzun yıllardır çok önemli çalışmalar yapan TEMA’ya bağışta bulunduk. Doğayı ve çevreyi korumak amacıyla üzerimize düşeni her zaman yapmaya devam edeceğiz” dedi.

Erozyonla ve Çölleşmeyle Mücadelede Öncü Kuruluşumuz TEMA Vakfı

Kısa adıyla kamuoyunda TEMA olarak bilinen TEMA, Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı, 11 Eylül 1992 tarihinde “Türkiye Çöl Olmasın” sloganıyla Hayrettin Karaca ve A. Nihat Koçyiğit isimli işadamları tarafından kuruldu. Bu alanda yaptıkları öncü girişimleri nedeniyle doğa severlerin desteğini alan ve geniş kamuoyunun Toprak Dede ve Yaprak Dede olarak bildiği Karaca ve Koçyiğit, vakfın kurucu onursal başkanları olarak ülkemizin çölleşmesinin önüne geçecek çok önemli adımlar atmışlardır.

Sürdürülebilir yaşam ilkesiyle başta topraklarımız olmak üzere tüm doğal varlıkların korunması için bilim temelli çalışan, topraktan gelen toplumsal barışa inanan, halkla bütünleşen, ülkenin ve dünyanın geleceğinde söz sahibi olan, gönüllü, bilinçli, öncü, uluslararası ve muteber bir Sivil Toplum Kuruluşu olarak faaliyetini sürdürmekte olan TEMA Vakfı; ülkemizin bütün şehirlerinde yeni orman alanları oluşturulması için ağaçlandırma çalışmaları yapmanın yanında, çevre bilincinin geliştirilmesi amacıyla eğitim faaliyetleri organize eden, kırsal kalkınma ve yeni çevre politikalarının oluşturulması yönünde sosyal sorumluluk projelerine imza atan; bu alanda Birleşmiş Milletler başta dünyanın önde gelen çevre koruma kuruluşlarıyla işbirlikleri geliştiren ve bütün bu faaliyetleri nedeniyle de uluslararası ödüller kazanmış öncü bir kuruluşumuz olarak dikkat çekmektedir.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakfımızdan 4 Şubat Dünya Kanser Günü Bağışı

Vakfımız; 4 Şubat dünya kanser günü vesilesiyle; toplumun geneli adına kanserin önlenmesi ve kontrolüne yönelik stratejik eylemleri teşvik eden, kanserin önlenmesi, erken teşhisle ilgili program ve projelerin yanı sıra palyatif bakım ve araştırmaya fon toplayan ve yatırım yapan, kar amacı gütmeyen merkezi Brezilya’da bulunan “The Brazilian Cancer Foundation” vakfına bağışta bulundu. Bağışla ilgili adıgeçen kurumdan Vakfımıza teşekkür belgesi sunuldu.

Kanseri Hep Birlikte Mücadele Ederek Yenebiliriz.

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “İnsanların daha sağlıklı hayatlar yaşadığı ve nerede doğdukları, büyüdükleri, yaşları ne olursa olsun sağlık ve kanser hizmetlerine daha iyi erişebildikleri bir gelecek inşa etmek birlikte mümkün! Kanseri bilmek, önemsemek, korunmak ve tanıyı ertelemeden erken harekete geçmek gerekir. 4 Şubat Dünya Kanser Günü vesilesiyle, zor ve uzun bir tedavi gerektiren bu hastalıkla mücadele eden tüm yurttaşlarımıza ve dünyamızdaki tüm kanser hastalarına Vakıf olarak acil şifalar diliyoruz.” dedi.

THE BRAZILIAN CANCER FOUNDATION

Brezilya Kanser Vakfı, 1991 yılında Fundação Ary Frauzino para Pesquisa e Controle do Câncer yasal adı altında kuruldu ve 1980’den 1985’e kadar INCA’yı yöneten doktora saygı duruşunda bulunuldu. Vakfın orijinal adı biraz uzun olduğundan kısa sürede Ary Frauzino olarak tanındı. 2008 yılında toplumun her kesimiyle iletişimi kolaylaştırmak amacıyla isim sadeleştirildi ve marka yeniden formüle edildi. Fundação Ary Frauzino para Pesquisa e Controle do Câncer yasal adı korundu, ancak aynı zamanda halkla iletişim için daha basit olan Kanser Vakfı adı da benimsendi. Özet ismin yanı sıra, herkesin hayatı ve sağlığı adına ömür boyu bağlılığını daha özlü bir şekilde aktarabilmek için “ömür boyu seninle” sloganı eklendi. Yeni ticari markanın sembolü, insanları büyük amaçlara imza atmaya teşvik etmek için kullanılan bilinçlendirme kurdelelerinden ilham aldı. Bunlardan en bilineni AIDS ile mücadeleyi simgeleyen kırmızı kurdeledir. Ancak her renk farklı bir nedeni simgelemektedir. Kanser Vakfının kullandığı kurdelenin rengi mor olup, kanseri yenme mücadelesini simgelemktedir.

Brezilya Kanser Vakfı, kanserin önlenmesi, erken teşhis, yardım, kemik iliği ve göbek kordonu kanı nakli ile ilgili program ve projelerin yanı sıra palyatif bakım ve araştırmaya fon toplayan ve yatırım yapan, kar amacı gütmeyen bir kurumdur. Misyonu, toplumun geneli adına kanserin önlenmesi ve kontrolüne yönelik stratejik eylemleri teşvik etmek ve aynı zamanda Brezilya Ulusal Kanser Enstitüsü’nü (INCA) ve Brezilya Ulusal Kanser Kontrol Programının tüm faaliyetlerini desteklemektir. Ayrıca Brezilya genelindeki eyalet ve belediyelere kanser tedavisindeki süreçlerini iyileştirebilmeleri için danışmanlık hizmetleri de sunmaktadır (Onkolojik Dikkat Planı).

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.