Hayvanlara Saygı ve Özen Gösterme Örgütü’ne Bağışta Bulunduk

Tüm dünyada ihtiyaç sahibi hayvanlar için çalışmalar yapan,  onların esenliklerine ve güvenliklerine katkıda bulunmak için uluslararası alanda büyük çaba gösteren “ORCA” (Hayvanlara Saygı ve Özen Gösterme Örgütü) isimli organizasyona Salih Tatlıcı Vakfı olarak bağışta bulunduk.

İnsan, Beslediği Hayvanlara İhtiyaçlarına Uygun Koşulları Sağlamalıdır.

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Herkesin doğanın korunması ve doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı hakkı vardır ve hayvanlar, insanların onlara verebileceği acı, ızdırap ve stresten uzak bir yaşam sürmelidir. Doğa koruma, hayvan refahı ve insan yaşamı, bu konuların birbirinden ayrı düşünülemeyeceği ölçüde birbiriyle bağlantılıdır. İnsan, beslediği hayvanlara ihtiyaçlarına uygun koşulları sağlamalıdır. Aksi takdirde onları beslememelidir. İnsanın, mevcut ve gelecek nesillere, Dünya’da yaşamın mümkün olmadığı doğal değerleri sağlama konusunda ahlaki bir yükümlülüğü ve görevi vardır. Dünya çapındaki tüm hayvanları korumaya yönelik çalışmaları desteklemek gerekiyor. Biz de Vakıf olarak; ihtiyaç sahibi hayvanlar için çaba gösteren uluslararası bir organizasyon olan “ORCA”’ya destek verdik.” dedi.

Hayvanlara Saygı ve Özen Gösterme Örgütü (ORCA)

ORCA, Sırbistan ve Batı Balkanlar’daki insanların kişisel, ekonomik ve sosyal gelişimlerini sağlamak için hayvanların doğasına ve refahına özen göstermelerine yardımcı olan bir sivil toplum kuruluşudur. Misyonu, kamuoyu savunuculuğu, araştırma, eğitim ve politika ve düzenlemelerin uygulanmasının izlenmesidir.  ORCA, Batı Balkanlar’da hayvan refahı ve doğa koruma alanında vatandaşların ve kurumların öncü eylem yönlendiricisi ve ortağıdır. Tarım, balıkçılık, taşımacılık, ticaret, araştırma ve teknolojik geliştirme alanlarındaki tüm faaliyetlerde ve doğayı veya hayvan refahını doğrudan veya dolaylı olarak etkileyebilecek diğer alanlarda, doğanın, yani hayvan refahının korunmasına azami özen gösterilmesi için çalışmaktadır. Çalışmaları ağırlıklı olarak doğa koruma ve hayvan refahı alanında sistematik sorun çözmeye yöneliktir. Vatandaşlarla sürekli iletişim halinde olarak, tespit edilen sorunları somut kamu savunuculuğu girişimleri ve kampanyalarına dönüştürmektedir.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakfımızdan Kofi Annan Foundation’a Destek

Vakfımız; demokrasiyi, gençlik liderliğini ve uluslararası iş birliğini ilerletmek suretiyle merhum eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan‘ın barış mirasını inşa etmek için çalışmalar yapan “Kofi Annan Foundation” vakfına bağışta bulundu.

Barışçıl, Demokratik Ve Dirençli Toplumlar İnşa Etmek İçin Çalışmalar Yapan Kuruluşları Her Zaman Destekliyoruz

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Gençlere yatırım yapmak, geleceğe yatırım yapmaktır. Kimsenin geride bırakılmadığı, demokratik ilkelerin ve hukukun üstünlüğünün korunduğu, diyalog ve uluslararası iş birliği yoluyla ayrımların aşıldığı daha adil, daha barışçıl bir dünya için çalışmak her bireyin görevi olmalıdır. Kadınlara yönelik şiddet konusunda farkındalık yaratmak, kadınların güçlendirilmesi için teknolojiden yararlanmak ve cinsiyet ayrımcılığının ortadan kaldırılması; yoksulluğu azaltma, sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etme ve iyi yönetişim kurma zorluğunun üstesinden gelmek için bir ön koşuldur. Biz de vakıf olarak; “Kofi Annan Foundation” vakfına bağışta bulunarak çalışmalara katkı yapmaktan mutlu oldukdedi.

Kofi Annan Foundation

Kofi Annan Vakfı, 2007 yılında merhum eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından İsviçre’de kurulan bağımsız, kar amacı gütmeyen bir kuruluştur. Yönetim Kurulu kamu ve özel sektörlerden önemli isimlerden oluşmaktadır. Hiç kimsenin geride bırakılmadığı, demokratik ilkelerin ve hukukun üstünlüğünün korunduğu ve ayrımların diyalog ve uluslararası iş birliği yoluyla aşıldığı daha adil ve daha barışçıl bir dünya inşa etmek için çalışmalar yapmaktadır. Kapsayıcılık, çeşitlilik, cinsiyet eşitliği ve sürdürülebilirlik faaliyetlerinin merkezinde yer almaktadır. Barış, gençlerin güçlendirilmesi, demokrasi ve uluslararası iş birliği temel çalışma alanlarıdır.

Küresel zorlukları ele almak için uzmanları bir araya getirmekte, güven oluşturmak için barışa geçişleri kolaylaştırıp, diyalog ve uzlaşmayı teşvik etmektedirler. Demokrasiyi korumak için hükümetlere, sivil topluma ve iş dünyasına öneriler sunmaktadırlar. Netice olarak Kofi Annan’ın değerlerini destekleyen girişimler oluşturmaktadırlar. Vakıf; kamu ve özel bağışçılar tarafından finanse edilmektedir. Fon kaynaklarının kusursuz olduğundan ve katkıların politik olarak birbirinden bağımsız olduğundan emin olmak için özel bir özen göstermektedir.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Hayvanların Doğal Ortamlarında Güvenle Yaşaması İçin Vakfımızdan Destek

40’dan fazla ülkede hayvanları kurtarıp, rehabilite ettikten sonra serbest bırakan ve doğal yaşam alanlarını restore edip koruyan, hayvanların refahını geliştiren, dünya çapında insan-hayvan bağını geliştirmek için dünya çapında çalışmalar yapan, hayvanlara yönelik her türlü zulme karşı koymaya çalışan Uluslararası Hayvan Refahı Fonu (IFAW) isimli organizasyona Salih Tatlıcı Vakfı olarak bağışta bulunduk. Bağışla ilgili olarak organizasyon tarafından Vakfımıza teşekkür belgesi sunuldu.

Fark Yaratmak Harekete Geçmekle Başlar

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; Her hayvan bir türün parçasıdır ve her tür hayatta kalmak için yaşam alanına bağlıdır. Bir hayvan kurtarıldığında -bir kasırgada terk edilmiş bir evcil hayvan, depremde yerinden edilmiş bir süt ineği, oltaya takılmış bir balina- bir hayat kurtarmaktan çok daha fazlası yapılıyor. Bir aile yeniden bir araya geliyor. Bir topluluğun geçim kaynağı geri kazandırılıyor. Yok olma eşiğinde olan bir tür kurtarılıyor. Gezegenimiz kurtuluyor. Biz de Vakıf olarak; hayvan istismarı ile mücadele eden, tüm hayvanlar için zulümsüz bir yaşam tarzı teşvik etmeye yönelik çalışmalar yapan “Uluslararası Hayvan Refahı Fonu” isimli organizasyona bağışta bulunmayı görev bildik.” dedi.

The International Fund for Animal Welfare (IFAW)    

Uluslararası Hayvan Refahı Fonu (IFAW), hayvanların ve insanların birlikte gelişmesine yardımcı olan kar amacı gütmeyen küresel bir kuruluştur. 1969’dan beri her hayvanın önemli olduğuna inanmakta ve buna yönelik çalışmalar yapmaktadırlar. Kanada’da Brian Davies tarafından kurulan IFAW’nun asıl kuruluş amacı Kanada’da fok avcılığını durdurmaktı ancak zamanla desteklerini daha geniş bir alana yayarak dünya çapında nesli tükenmekte olan hayvanları ve türleri korumak, kurtarmak, rehabilite ederek ve serbest bırakmak için çalışmaktadırlar. Doğal yaşam alanlarını restore etmekte ve korumaktadırlar. Yerel topluluklar, hükümetler, sivil toplum örgütleri ve işletmelerle ortaklık kurarak tüm türlerin gelişmesine yardımcı olmak için yeni ve yenilikçi yollara öncülük etmektedirler.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakfımızdan Sürdürülebilir Bir Yaşam İçin The Danish Vegetarian Association Derneğine Destek

Vakıf olarak; sürdürülebilir, etik ve sağlıklı bir bitki bazlı gıda sistemi yaratmak bilgi paylaşımı, iş birliği ve eylem yoluyla bitki bazlı gıdayı teşvik etmek için çalışmalar yapan merkezi Danimarka’da bulunan The Danish Vegetarian Association organizasyonuna bağışta bulunduk. Bağışla ilgili olarak adı geçen organizasyon tarafından Vakfımıza teşekkür belgesi sunuldu.

Doğal Ve Sağlıklı Bir Yaşam Tarzı, İyi Ve Uzun Bir Yaşamın Başlangıç ​​Noktasıdır.

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Vejetaryen beslenme düzeninin, besin değeri açısından yeterli olmasının dışında aynı zamanda birçok kronik hastalık riskini azaltmanın da bir yolu olduğu kabul edilmektedir. Vejetaryen beslenme, karbon ayak izini azaltarak çevre üzerinde olumlu bir etki yaratmaktadır. Bitkisel gıdaların üretimi, hayvansal gıdalara göre daha az su ve enerji gerektirmektedir. Bu beslenme tarzı, çevresel sürdürülebilirlik açısından da tercih edilen bir yaklaşımdır. Bitki bazlı diyet yönergelerini teşvik etmek hem gezegenin hem de insanların sağlığı için de faydalıdır. Araştırmalara göre bitkisel beslenme, çevre üzerine olumsuz etkileri katbekat azaltmaktadır. Biz de Vakıf olarak bu bitkisel beslenme konusunda çalışmalar yapan The Danish Vegetarian Association  organizasyonuna bağışta bulunduk.” dedi.

The Danish Vegetarian Association

Danimarka Vejetaryen Derneği (DVF), 11 Aralık 1896’da 33 üyenin desteğiyle “Danimarka Vejetaryen Derneği” adı altında kurulmuştur. Kuruluş genel kurul toplantısında kabul edilen dernek tüzüğündeki amaçlar maddesi, derneğin başlangıçta iki amaçla kurulduğunu belirtmektedir:

  1. a) “Üyelerin vejetaryen eğilimlerini güçlendirmek ve düzenli toplantılarla, kısmen karşılıklı sohbetlerle ve kısmen de derslerle vejetaryenliğin pratik uygulamasında onlara rehberlik etmek.”
  2. b) “Kendi hanesi olmayan kişiler için vejetaryen yemekhaneler veya yemek pansiyonları kurarak vejetaryen bir yaşam tarzını kolaylaştırmak veya mümkün kılmak.”

Dernek, laboratuvar hayvanlarına, “bilimsel hayvan zulmüne”; ayrıca tüy, kürk ve deri gibi hayvansal ürünlerin giyim veya diğer “moda çılgınlığı” için kullanılmasına karşı çıkmaktadır. Derneğin amacı: vejetaryen yaşam tarzlarının yayılmasını teşvik etmek; vejetaryen beslenme hakkında bilgi sağlamak, vejetaryen diyetlerin besin açısından tamamen yeterli olduğu, et ve hayvansal ürünleri yemeyi sona erdirmenin hem hayvanlar hem de insanlar için ve küresel sürdürülebilirlik açısından faydaları konusunda farkındalığı artırmak, bitki temelli tarım biçimlerinin benimsenmesini teşvik etmektir.  Dernek, Avrupa Vejetaryen Birliği (EVU) ve Uluslararası Vejetaryen Birliği’nin (IVU) üyesidir.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Ailelerimizin Kalbi, Evlerimizin Işığı Tüm Annelerin Anneler Gününü Kutluyoruz

Bebeklikten yetişkinliğe kadar annelerimiz karakterlerimizi şekillendirir ve vicdanlarımızı oluşturur ve gelecek nesli yetiştirmede önemli bir rol oynarlar. Dünyadaki en erken anlarımızdan itibaren anneler çocuklarını sabırla, bilgelikle, şefkatle ve nezaketle beslerler. Bize sevmeyi öğretirler ve hayatın zaferleri ve zorluklarıyla başa çıkmamıza yardımcı olurlar. Annelerimiz ayrıca her zaman yanımızdadır ve kalıcı bir rahatlık, güvence ve ilham kaynağı olurlar. Sevgileri zamanın, nesillerin ve koşulların ötesindedir.

Bu Anneler Günü’nde, koşulsuz sevgisi, sıcaklığı, desteği ve bağlılığıyla hayatlarımızı zenginleştiren, kültürümüzü etkileyen her olağanüstü anneleri kutluyoruz.

Bu vesileyle Vakıf olarak; herkes için barışçıl ve güvenli bir ortam yaratmak, cinsiyet adaleti için mücadele etmek ve bireylerin öz güvenini inşa etmek için çalışmalar yapan “Mothers’ Union”  isimli organizasyona bağışta bulunduk.

Mothers’ Union

Mothers’ Union (Anneler Birliği) hareketi 1876’da başladı. Hampshire’daki bir papazın eşi olan Mary Sumner, her türden annenin çocuklarını büyütmesini desteklemek için bir grup kurmuştur. 1885’te Portsmouth Kilise Kongresi’nde kiliseye giden kadınlara bir konuşma yaptıktan sonra, birçoğunu kendi cemaatlerine geri dönmeye ve benzer gruplar kurmaya teşvik etmiştir. Zamanla Anneler Birliği olarak bir araya gelen gruplar topluluklarına yerleşmişlerdir. Yerel halk ve Anglikan Kilisesi ile güçlü bağlar kurmuşlardır. Birbirlerini desteklemek ve dezavantajlı kadınlara ses vermek için çalışırken daha geniş toplumsal sorunları ele almışlardır. Mary Sumner’ın daha iyi bir toplum yaratmada kadınların rolüne olan tutkusuyla yönlendirilen gruplar çok popüler olmuştur. 1892’ye gelindiğinde, üye sayısı 28 piskoposlukta 60.000’e ulaşmış ve yüzyılın başında 169.000 üyeye ulaşacaktır. 1893’te yıllık genel toplantılar düzenlenmiş ve 1896’da Anneler Birliği Merkez Konseyi kurulmuştur. 2026 yılında 83 ülkede faaliyet gösteren dört milyon üyesiyle birlikte Anneler Birliği’nin 150. yılını kutlamaya hazırlanmaktadır.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

“Dünya Çiftçiliğinde Şefkat” Kampanyasını Destekliyoruz

Vakıf olarak; fabrika çiftçiliğine son vermek ve hayvanlara, insanlara ve gezegene fayda sağlayan sürdürülebilir gıda sistemleri oluşturmak için barışçıl bir şekilde kampanya yürüten merkezi İngiltere’de bulunan “Compassion In World Farming” (Dünya Çiftçiliğinde Şefkat) isimli organizasyona Vakıf olarak bağışta bulunduk. Bağışla ilgili olarak organizasyon tarafından Vakfımıza teşekkür belgesi sunuldu.

Fabrika Çiftçiliği, Gezegendeki Hayvan Zulmünün En Büyük Nedenidir.

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Fabrika çiftçiliği iklim değişikliğini tetikliyor ve ekosistemler üzerinde muazzam bir baskı oluşturuyor. Dünyanın yaşanabilir arazisinin neredeyse yarısı tarım için kullanılıyor ve bu da yaban hayatını ve gezegenin geleceğini tehdit ediyor. Fabrika çiftçiliği, üretimi her şeyin üstünde tutan, görünüşte ucuz et, süt ve yumurta üreten yoğun çiftçilik sistemleridir. Günümüzde bile dünya çapında milyarlarca çiftlik hayvanı fabrika çiftliklerinde acı çekiyor, hayatı yaşamaya değer kılan her şeyden mahrum bırakılıyor ve bozuk gıda sistemimiz gezegeni mahvetmeye devam ediyor. Herkes zulüm, acı veya çevresel yıkım içermeyen sağlıklı yiyecekleri hak ediyor. Biz de Vakıf olarak; gıda için hayvanlara olan bağımlılığımızı azaltarak ve sürdürülebilir çiftçilik uygulamalarını benimseyerek hayvanların, doğanın, insanların ve gezegenin birlikte geliştiği bir dünya yaratabilmek için çalışmalar yapan “Compassion In World Farming” isimli organizasyona bağışta bulunmayı görev bildik.” dedi.

Compassion in World Farming

Compassion in World Farming, 50 yıl önce modern, yoğun fabrika çiftçiliğinin gelişimi karşısında dehşete düşen bir İngiliz çiftçi olan Peter Roberts tarafından kuruldu. Peter hayatının ilk 40 yılında geleneksel bir hayat yaşadı. Tarım diploması aldıktan sonra mutlu bir şekilde süt çiftçiliğine yerleşti. Ancak Peter savaş sonrası çiftçiliğin gidişatından giderek daha fazla rahatsız olmaya başladı. Kafes ve sandıkların yaygın kullanımından dehşete düşerek endişelerini hayvan hayır kurumlarına iletti ancak daha yüksek refah talepleri görmezden gelindi. 1967’de Peter Roberts ve eşi Anna Compassion’ı kurdu. Sadece arka odada bir protesto olarak başlayan Compassion, çiftlik hayvanlarının refahında kalıcı ilerlemeler kaydeden güçlü bir küresel harekete dönüştü. Şu anda hızla büyüyen ve etkili bir dünya çapında hareket olan Compassion, Birleşmiş Milletler ve Dünya Ticaret Örgütü gibi önemli karar alma forumlarına katılıyor. Dünya çapında destekçileri ve ortaklarıyla milyarlarca çiftlik hayvanının yaşam kalitesini iyileştirmek için çiftçilikte kapsamlı değişiklikler yapıyor.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakıf Olarak Sessiz Dostlarımızın Koruma Altına Alınmasına Destek Veriyoruz

Hayvanların korunması ve istismarına karşı barışçıl bir şekilde kampanyalar yürüten, kâr amacı gütmeyen merkezi Belçika’da olan “EUROGROUP FOR ANIMALS” (Hayvanlar için Eurogroup) isimli organizasyona Vakıf olarak bağışta bulunduk. Bağışla ilgili olarak organizasyon tarafından Vakfımıza teşekkür belgesi sunuldu.

Nitelikli Bir İnsan Olmanın Yolu, Hayvan Haklarına Saygılı Olmaktan Ve Onları Sevmekten Geçer. 

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; Hayvan sevgisi insanı en iyi hissettiren duygulardan biridir. Hayvanların doğal yaşam alanlarını yakarak, yıkarak ya da kirleterek bozmadığımız, suni müdahalelerle doğal dengeyi bozmadığımız, tüm canlılarla uyum içinde yaşadığımız bir dünya yaratmak için çaba göstermeliyiz. Tüm insanlar hayvanların haklarını tanımalı, saygı göstermeli ve bunlar yasalarla koruma altına alınmalı. Biz de Vakıf olarak; hayvan istismarı ile mücade eden, tüm hayvanlar için zulümsüz bir yaşam tarzı teşvik  etmeye yönelik çalışmalar yapan “EUROGROUP FOR ANIMALS” isimli organizasyona bağışta bulunmayı görev bildik.” dedi.

EUROGROUP FOR ANIMALS

40 yılı aşkın süredir Avrupa çapında hayvan savunucularını bir araya getirmektedir. Hayvanların korunmasını ölçülebilir şekilde iyileştirmek, karar vericileri olumlu değişim yaratmaya ve AB düzeyinde koordineli savunuculuk ve kampanyalar sunmaya davet etmektedir. Vizyonu; hayvanlara duyarlı varlıklar olarak değer veren ve saygı duyan bir Avrupa’dır. Pan-Avrupa hayvan koruma örgütü olarak Eurogroup for Animals’ın temel odak noktası, hayvanların duyarlı varlıklar olarak değer verildiği ve saygı duyulduğu bir toplum için çıkarları doğrultusunda çalışmaktır. Birleşik bir ağ sayesinde, daha iyi mevzuat, en yüksek standartlar ve yaptırımlar sağlayarak ve toplumsal değişimi teşvik ederek hayvanları korumaktadır. Hayvan refahı konularında halkın desteğini toplamak ve üye kuruluşları tarafından düzenlenen kampanyalara katılmak için Avrupa çapında büyük kampanyalar ve dilekçeler başlatmıştır.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Toplumun Temel Direği Kadınların Her Zaman Destekçisiyiz

Vakıf olarak;  insan onuruna yakışır iş için eşit fırsatları açmak, cinsiyetler arası ücret farkını kapatmak, kadınlara ve kızlara yönelik her türlü şiddeti sona erdirmek için yasaları güçlendirmek, kadınların barış inşası da dahil olmak üzere karar alma süreçlerine tam katılımını sağlamak için çalışmalar yapan Avustralya merkezli Mukti Australia organizasyonuna bağışta bulunduk. Bağışla ilgili olarak Vakfımıza teşekkür belgesi sunuldu.

Kadın Toplumu Şekillendiren Kutsal Bir Varlıktır

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Kadınlara yönelik şiddeti sona erdirmek ve ekonomilerde, dijital teknolojilerde, barış inşasında ve iklim eyleminde kadınların katılımını ve liderliğini teşvik etmek için programlara yatırım yapılmalıdır. Ön saflarda kadın örgütleri desteklenmelidir. Kadınlar ve kızlar yükselebildiğinde hepimiz gelişiriz. Hep birlikte, tüm kadınlar ve kızlar için, herkes için, her yerde hakları, eşitliği ve güçlendirmeyi bir gerçeklik haline getirmek için kararlı bir şekilde duralım. Vakıf olarak; toplumun yapısını güçlendiren ve temel taşlarını oluşturan, şekillendiren, huzurlu, mutlu ve sağlıklı aile birliğinin en önemli unsuru olan, sevgileri, emekleri, ve daima özverili davranışları ile tüm insanlığın umudu olan ülkemizdeki ve dünyadaki tüm kadınlarıa sağlıklı,  mutlu ve huzurlu bir yaşam temennisiyle,  sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz” dedi.

Mukti Australia

Mukti Australia;  Hindistan ve Sri Lanka’da ortakları olan bir uluslararası yardım ve kalkınma kuruluşudur. Vizyonu; ülkelerdeki dışlanmış, savunmasız kadınlara ve çocuklara umut ve daha parlak bir gelecek getirmek ve onları dört ana sütun aracılığıyla güçlendirmektir. Mukti Australia Sponsorluk Programı’na ortak olarak, savunmasız kadınların ve çocukların hayatlarını değiştirmek mümkündür. 1903’te, Avustralyalılardan oluşan bir grup, Hindistan’daki kıtlık nedeniyle yoksullaşan çocuklara ve kadınlara barınak, yiyecek ve suya erişim, sağlık hizmeti ve eğitim sağlamak için Ramabai Mukti Misyonu’nun çalışmalarını desteklemek üzere bir araya gelmiştir. Misyonun çalışmaları büyüdükçe, çalışmalarını desteklemeye kendini adamış Avustralyalıların sayısı da artmıştır. Bir Avustralya Konseyi kurulmuş ve ortaklık bağları büyümüştür.

1900’ler boyunca, giderek daha fazla Avustralyalı Misyon çalışmalarına dahil olmuştur – ister Avustralya’dan bağışlarla Misyonun çalışmalarını destekleyerek, ister Hindistan’daki Misyonda görev alarak. Misyon Müdürlerinden birkaçı Avustralyalı kadındır. Avustralya Konseyi 2001 yılında Ramabai Mukti Mission Australia olarak tüzel kişilik kazanmış ve daha sonra 2009 yılında ismini Mukti Australia olarak değiştirmiştir. Misyonu; Hindistan ve Sri Lanka’daki dezavantajlı kadın ve çocukların gerçek umutlara anlamlı hayatlara sahip olmaları için fırsatlar yaratmaktır. Hindistan ve Sri Lanka’daki kadınlar ve çocuklar için umut ve daha parlak bir geleceği hedeflemiştir.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Araştırmacı Gazetecileri Koruma Çabalarını Destekliyor ve Daphne Caruana Galizia’ı Kadınlar Günü’nde Selamlıyoruz

Vakfımız, bu yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü, yalnızca Malta’da değil, dünya çapında basın özgürlüğünün, cesur araştırmacı gazeteciliğin ve gerçeği savunmanın sembolü kadın gazeteci Daphne Caruana Galizia’ya ithaf etmiştir.

Bu itibarla Vakfımız; araştırmacı gazetecilere yönelik siyasi ve ticari tacizcilere, iftira yasalarını bu amaçla kötüye kullananlar da dahil olmak üzere, belirli mali veya diğer yaptırımların getirilmesini savunan, sahip oldukları veya kontrol ettikleri medyayı bağımsız gazetecileri hedef almak için kullanan güçlere yaptırımlar uygulanması için çalışmalar yapan, Malta’nın ilk kadın köşe yazarı, gazetelerde köşe yazarlarının neredeyse hiç duyulmadığı ve makalelerin ya yazar imzası taşımadığı ya da takma adla yayınlandığı bir dönemde kendi adıyla yazı yayınlayan, 30 yıllık gazetecilik kariyeri boyunca, kendisine yönelik giderek artan şiddet içeren saldırıların sonunda suikaste uğrayarak hayatını kaybeden basın emekçisi,  Daphne Caruana Galizia  adına kurulmuş olan “Daphne Caruana Galizia Foundation” vakfına bağışta bulundu.

Basın, demokratik toplumların vazgeçilmez bir unsuru olup haber alma ve yayma özgürlüğünün en etkin aracıdır. Ne yazık ki, gazeteciliği gerçekleri aydınlatmak yerine manipülasyon, dezenformasyon ve bireyleri karalamak için bir araç olarak kullanan güçler de mevcuttur. Şeffaflığa, hesap verilebilirliğe ve doğruluk ilkesine zarar veren bu tür yanlı ve subjektif yaklaşımlar gazeteciliği ve toplumun doğru bilgiye ulaşma hakkını da tehdit etmektedir.

Bu baskılar karşısında, özellikle kadın gazeteciler, cesaretleri ve hakikat uğruna verdikleri mücadele nedeniyle daha büyük risklerle karşı karşıya kalmaktadır. Günümüzde birçok ülkedeki bağımsız gazeteci sırf gerçeği dile getirdikleri için hukuki taciz, hapis ve hatta suikast ile susturulmaya çalışılmaktadır. Bu 8 Mart’ta, gerçeğin peşinde koşarken hayatlarını riske atan tüm kadın gazetecileri ve tüm kadınlarımızı selamlıyor, gazetecilik uğruna yaşamını yitiren Daphne Caruana Galizia’nın mirasına sahip çıkıyoruz.

Bağış nedeniyle vakıf tarafından tarafımıza teşekkür belgesi sunulmuştur.

Basın demokratik hayatımızın vazgeçilmez bir unsuru, haber alma ve yayma özgürlüğünün en etkili aracıdır.

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Bireylerin haklarına ve ses çeşitliliğine ve toplumsal cinsiyet eşitliğine saygı duyan sürdürülebilir bir geleceği sağlamak ve güvence altına almak için basının, gazeteciliğin, bilgiye erişimin ve bilginin yayılmasının oynadığı önemli rol yadsınamaz. Ülkemizde ve tüm Dünya’da basın; bireyin ve toplumun ihtiyaç duyduğu her konuda, haber alma, araştırma, bilgilendirme, aydınlatma ve insan hakları ile temel hak ve özgürlüklerin gelişmesine katkıda bulunarak görevini sürdürmektedir. Basın mensupları büyük bir sorumluluk üstlenerek, gece gündüz demeden ve mesai mefhumu gözetmeksizin, kamuoyunu bilinçlendirmeye gayret etmektedirler. Bu zorlu mesailerini büyük bir özveriyle sürdüren, etik değerlere bağlı tüm basın mensuplarını gösterdikleri çaba için kutluyoruz. Biz de Vakıf olarak; yaşadığı topluma doğru ve objektif haber yayınlamak uğruna hayatını kaybeden Daphne Caruana Galizia  adına kurulmuş olan “Daphne Caruana Galizia Foundation” vakfına bağışta bulunduk. dedi.

Daphne Caruana Galizia’nın Biyografisi

1964 – 2017

Daphne Caruana Galizia, 26 Ağustos 1964’te Malta’nın sahil kasabası Sliema’da doğdu.

1988’de Malta’nın Sunday Times gazetesi için bir köşe yazısı yazmaya başladı. Köşesi, zamanına göre sıra dışıydı; en karanlık gölgelerde ışık tutan ve Malta medyasına çok ihtiyaç duyulan hiciv ve mizah notası getiren yorum, görüş, haber ve analizin bir karışımıydı.

Daha sonra The Malta Independent’ın hem yardımcı editörü hem de köşe yazarı olarak kurulmasına yardımcı oldu. Arkeolojide yol gösterici bir ilke olan “Kanıt yokluğu, yokluğun kanıtı değildir”, gazeteciliğine uyguladığı bir düsturdu. İzlenecek hiçbir kanıt izi yokmuş gibi görünse bile bir haberi göz ardı etmezdi.

Daphne, 2004’te o zamana kadar haftada iki kez yazdığı köşe yazısının yanı sıra, yemek, tasarım, iç mekanlar, sanat ve kültürden iş dünyasına ve bir şeyleri gerçekleştiren insanlara kadar uzanan ilgi alanlarını yansıtan dergiler yayınlamaya başladı. En popüler dergisi olan Taste&Flair, mirasının bir parçasıdır ve hala The Daphne Caruana Galizia Foundation tarafından yayınlanmaktadır. Malta genel seçimlere doğru giderken Mart 2008’de spontan olarak bloguna başladı ve hemen ilk yazısı olan “Yolsuzluğa Sıfır Tolerans”ı yayınladı. Blog, önemli haberlerinin çoğunu paylaştığı ve günlük ortalama 400.000 ve bazen bir milyona kadar ulaşan bir okuyucu kitlesine ulaştığı yerdir. Son yazısını 16 Ekim 2017’de saat 14.35’te yayınladı.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Dost ve Kardeş Ülke Bangladeş Halkının Refahı İçin Destek Verdik

Vakıf olarak; dost ve kardeş ülke Bangladeş halkının refahı için yoksulluk, eğitim, hastalık ve sosyal adaletsizlik durumlarında insanları ve toplulukları güçlendirmek için çalışmalar yapan Bangladeş merkezli uluslararası bir kalkınma örgütü olan BRAC’e bağışta bulunduk.

Motive Olmuş, Bilgili Ve Eğitimli Liderlik Her Toplumun İlerlemesi Ve Refahı İçin Elzemdir.

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Bangladeş’in dört bir yanındaki öğrencilerin gösterdiği kararlılık, bilinç ve liderlik umut verici. Gençlerin birleşme, uyumu yeniden sağlama, herkes için ifade özgürlüğünü güvence altına alma ve her türlü şiddete direnme fedakarlıkları yadsınamaz. Kadınların ve erkeklerin potansiyellerini gerçekleştirmelerini sağlayan ekonomik ve sosyal programlar aracılığıyla büyük ölçekli, olumlu değişiklikler elde etmeyi amaçlayan çalışmalar yapan Bangladeş’de merkezi bulunan  uluslararası bir yardım kuruluşu olan “BRAC” örgütüne destek verdik. Sadece adil bir Bangladeş hayal etmeyelim – birlikte inşa edelim.” dedi.

BRAC (Building Resources Across Communities)

BRAC, Bangladeş merkezli uluslararası bir kalkınma örgütüdür. Yabancı bağışları alabilmek için BRAC, daha sonra Bangladeş Hükümeti STK İşleri Bürosu’na kaydolmuştur. BRAC, Eylül 2016 itibarıyla çalışan sayısı bakımından dünyanın en büyük sivil toplum kalkınma örgütüdür.

BRAC; 1972 yılında Bangladeş’in bağımsızlık savaşının ardından, Sir Fazle Hasan Abed ve sömürü ve ayrımcılıktan uzak bir dünya kurma vizyonuna sahip bir grup genç özgürlük savaşçısı tarafından kurulmuştur. Bangladeş’in 64 ilçesinin yanı sıra Asya, Afrika ve Amerika’daki 16 ülkede faaliyet göstermektedir. Yaklaşık %70’i kadın olmak üzere 90.000’den fazla kişiyi istihdam etmekte ve hizmetleriyle 126 milyondan fazla kişiye ulaşmaktadır.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.