Doğayı Seviyoruz ve Korumak İçin Güçlü Destek Veriyoruz

Salih Tatlıcı Vakfı olarak; hayvanların, bitkilerin ve habitatların doğal çeşitliliğini korumak, biyoçeşitliliği güçlendirmek, doğal manzaraları ve kaynakları korumak için projeler üreten, İsviçre’de 1909 yılında kurulmuş ve İşviçre’nin en eski doğa koruma kuruluşu ve aynı zamanda uluslararası düzeyde “Friends of the Earth Intermational”’in de üyesi olan “Pro Natura” organizasyonuna bağışta bulunduk.

Pro Natura yönetimi tarafından Vakfımıza teşekkür belgesi sunuldu.

Çevre Sorunları Sınırlarda Bitmiyor

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “İklim değişikliği ve küresel enerji krizi dünya çapında milyarlarca insanın hayatını ve geçim kaynaklarını tehdit ediyor ve en çok da en yoksulları vuruyor. Ekonomik sistemimizin insanların yaşamlarını ve çevreyi iyileştirmek için çalışması gerektiğine inanıyoruz. Herkes için sürdürülebilir bir gelecek için ormanları acilen korumamız gerekiyor. İnsanlar kendilerini doğaya daha yakın hissettikleri ve kişisel davranış ve alışkanlıklarını sorgulamaya teşvik edildikleri takdirde çevreye karşı daha özenli ve saygılı davranacaklardır. Doğayı ve çevreyi korumak amacıyla çalışan ulusal organizasyonlara verdiğimiz desteğe ilave olarak “Pro Natura” gibi uluslararası düzeyde çalışan köklü organizasyonlara da desteğimizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

Pro Natura

Pro Natura, İsviçre’nin en eski doğa koruma kuruluşudur.

Doğayı sever, çıkarlarını savunur ve ona güçlü bir ses verir. Hayvanların, bitkilerin ve habitatların doğal çeşitliliği korunması ve teşvik edilmesi için çalışmalarını sürdürmektedir. 1909 yılında kurulan organizasyonun öncü başarılarından biri, İsviçre Ulusal Parkı’nın oluşturulmadır. Bugün Pro Natura, yaklaşık 700 doğa rezervini denetlemekte ve İsviçre’de bir düzine doğa merkezini yönetmektedir. Ulusal düzeyde, merkezi teşkilatı aracılığıyla hareket etmekte, ancak kanton ofisleriyle de tüm İsviçre bölgelerinde faaliyet göstermektedir.

Pro Natura ayrıca “Friends of the Earth International”‘ın bir üyesi olarak uluslararası düzeyde de aktiftir. Yaklaşık 170.000 üye ve 25.000 sadık bağışçı ile geniş bir desteğe sahiptir. Pro Natura, Zewo* sertifikalıdır.

*Zewo – Bağışınız Emin Ellerde

Zewo, İsviçre hayır kurumları için standartları belirleyen bir kuruluştur. Bu standartlar şu hususları kapsar: etik ve dürüstlük, kurumsal yönetişim, fonların verimli kullanımı, sonuçlar, doğru ve adil muhasebe, şeffaflık, hesap verebilirliğin yanı sıra kaynak yaratma ve iletişim. Zewo, Hayır kurumlarını bu standartlara göre izlemekte ve standartlarını karşılayan kuruluşlara Zewo Kaşesi vermektedir. Ayrıca halka İsviçre’deki bağışlar, bağış toplama ve hayır kurumları hakkında bilgi vermektedir.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Sağlıklı Bebekler İçin Akraba Evlilikleri Son Bulmalı

Akraba evlilikleri ülkemizde yıllardır süregelen ve çeşitli nedenlerle gelenekselleşmiş, adeta zorunlu hale getirilmiş bir uygulamadır. Türkiye Parazitoloji Derneği’nce ve çeşitli üniversitelerin Halk Sağlığı Ana Bilim dalınca GAP bölgesinde yapılan bilimsel çalışmalarda Diyarbakır ilinde akraba evliliği oranının %47.6 olduğu tespşt edilmiştir. Yani Diyarbakır’da yapılan evliliklerin neredeyse yarısı akrabalar arasında gerçekleşmektedir.

Tahmin edileceği gibi akrabalar arası yapılan evlilikler sonucu doğan bebekler hastalıklı, ortopedik ve zekâ engelli veya diğer tıbbi anormalliklere sahip olarak doğmaktadırlar. Bu bebekler genelde hastalıklı veya özürlü olarak doğmaktadır ve zaman zaman çok vahim sonuçlar ortaya çıkmaktadır.

Akraba Evliliklerinden Doğan 100 Bebekten 9’u Engelli Veya Hastalıklıdır

Bu konuda yapılan araştırmalara katılan anne babalar ve hasta çocuklarının söyledikleri çok üzücüdür: “Böyle bir evlilik yaptığımız için çok pişmanız. Büyüklerimiz karar verdiler, bize sormadan evlendirdiler. Bugünkü aklım olsa asla evlenmezdim”- “Anneciğim, babacığım akraba evliliği yaparken doğacak çocuklarınızı neden düşünmediniz, benim ne günahım vardı?”

Salih Tatlıcı Vakfı olarak; yıllardır kanayan bu yaraya parmak basarak tüm Türkiye genelinde akraba evliliklerini azaltmayı hedefleyen LÖSEV’in “El Kızından Gelinim Olsun” kampanyasına bağışta bulunduk.

Tüm Türkiye’de akraba evliliklerini azaltmak ve tüm Dünyaya örnek olmak amacıyla projeler geliştiren kamu ve sivil toplum kuruluşlarına Salih Tatlıcı Vakfı olarak desteğimizi sürdüreceğiz.

Akraba evliliği ne demektir?

Evlenen eşler (karı-koca) arasında kan bağı bulunmasına yani aynı yakın atadan gelmelerine akraba evliliği denir.

Akraba evliklerinde anne tarafı ya da baba tarafı ayrımı olmaksızın her ikisi de akraba evliliği sayılmaktadır.

Akraba evlilikleri ayrıca iki kısma ayrılmaktadır. Birinci dereceden akraba evliliği ve ikinci dereceden akraba evliliği olarak ortaya çıkar.

-Birinci dereceden akraba evliliği; kuzen olanların birbiri ile evlenmesi ile oluşan evliliklerdir.

-İkinci dereceden akraba evliliği ise; torun evliliği şeklinde yapılmaktadır.

Bebeklerin tüm özellikleri hem annesinden hem de babasından gelen ve adına gen denilen kalıtım taşıyıcısı ile geçerler. Çocuklara genlerle kalıtsal (ırsi) özelliklerin geçişleri ya BASKIN (Dominant) olabilirler, örneğin siyah saç rengi sarı saça göre baskındır. Yada ÇEKiNiK (Resesif) olabilirler, örneğin hem annesinde hem de babasında çekinik kalmış sarı saç rengi geni çocukta ortaya çıkabilir.

Akraba Evliliklerinin Yaygınlığı ve Nedenleri

Akraba evliliğinin popülaritesinin arkasındaki ana neden, iki yönlüdür.

Birincisi, akraba evliliği mülkün veya parasal varlıkların bir aile içinde kalmasını sağlar. Kişilerin toprak ve mal bütünlüğünün dağılmasına engel olma amaçlı yapılır. Mal, arazi ya da mirasın parçalanmaması için akrabalar arası evlilik doğru kabul edilir.

İkincisi, oğullarının veya kızlarının yabancılarla değil, “güvenilir eşlerle” evlendiğini görmek isteyen ebeveynler için “bireysel güvenlik” hissi sağlar.

Ancak akraba evliliğinin tehlikeleri ve zararları, faydalarını fazlasıyla egale etmektedir: Sosyal ve kültürel açıdan potansiyel birkaç faydasının aksine akraba evliliğinin genetiği, doğacak çocuğa miras kalacak otozomal çekinik (resesif) hastalık ve sendromların oluşması nedeniyle, akraba evliliklerinin çocuklarında doğum kusurları ve genetik bozukluklar için artan risk oluşturmaktadır.

Doğuştan Irsi hastalık ne demektir?

Anne ve babanın hastalığı taşıması halinde çocuğuna daha anne karnında iken geçen hastalıklardır.

Hastalık taşıyıcısı ne demektir?

Kendisi hasta olmadığı halde gizli olarak o hastalık genini taşıyan ve çocuğuna da ileten kişidir. İki taşıyıcının evlenmesi durumunda etkisiz iki gen yanyana gelerek anne karnındaki bebekte etkili olur ve çocuk hasta doğar.

Hastalık taşıyıcısı nasıl tespit edilir?

Bir çok kan hastalığının taşıyıcısı çok basit bir kan testi ile tespit edilebilir.

LÖSEV Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı

LÖSEV Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı, 1998 yılında kuruldu. 2000 yılında Türkiye’nin ilk ve tek Lösemili Çocuklar Hastanesi LÖSANTE, 2008 yılında lösemili çocukların ücretsiz kolej eğitimi alabilecekleri Lösemili Çocuklar Okulu, 2010 yılında ise tedavileri için Ankara dışından gelen ailelerimizin tedavi esnasında uzun veya kısa dönem konaklayabilmeleri için Lösemili Çocuklar Köyü faaliyete geçirildi. Bu süre zarfında LÖSEV; sadece lösemili çocuklar ve kanser hastalarını değil, tüm Türkiye’yi lösemi, kanser ve korunma yolları konularında bilinçlendirdi, köklü çözümler yaratmayı, toplumsal ve kalıcı hizmetler vermeyi sürdürdü. 2015 yılında ise “insanlık ölmesin, insanlar da ölmesin” diyerek Avrupa’nın ilk, ülkemizin en donanımlı Lösemili Çocuklar Kenti ve multidispliner hastanesi LÖSANTE ülkemize kazandırıldı.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakfımızın Afrika’da Yaptırdığı Su Çeşmesi Faaliyete Geçti

Afrika’da kadınlar ortalama 6 kilometre su yolculuğu yapıyor. Her gün evine su getirebilmek için yolculuğu yapmak zorunda kalan Kumba’nın tüm kaderi evinin önündeki çeşme ile değişti. Kumba artık çok mutlu. Çocukları ve ailesi ile geçirebileceği çok daha fazla zamanı var.

Salih Tatlıcı Vakfı olarak; yeryüzünün su, gıda, enerji ve eğitim sorunlarını sürdürülebilir biçimde çözmek için yenilikçi ve bilimsel projeler yürüten IDEA Universal Derneği ile işbirliği yaparak Afrika kıtasında Tanzanya’nın Mkwajuni Köyü‘nde çeşme yaptırdık.

Böylece Tanzanya’da yaşayan 63 hanede yaşayan 249 kişi artık kalıcı bir şekilde temiz suya erişebiliyor. Mkwajuni Köyü’nde yaşam artık daha kolay; eşit ve adil bir hale geldi.

Bağışla ilgili olarak IDEA Universal Derneği Vakfımıza teşekkür belgesi sundu.

Dünyada 800 Milyon Kişi Temiz Suya Ulaşamıyor

Su, yaşayan her varlık için hayati öneme sahiptir. Ancak dünyada aşırı yoksul 800 Milyon kişi temiz suya ulaşamıyor. Bu, Türkiye’nin 10 katı büyüklüğünde bir nüfus. Bu nüfusun büyük çoğunluğu Asya ve Afrika’daki kırsal bölgelerde yaşıyor ve çoğu zaman dere, göl gibi kaynaklardan aldıkları, temiz bile olmayan su için saatlerce yürümek zorunda kalıyor.

Çoğunlukla kadın ve çocuklar tarafından, çıplak ayaklarla, yapılan su taşıma yolculuğu onlarca tehlikeyi içinde barındırıyor. Yabani hayvanların saldırısı, hamile kadınların bebeklerini kaybetme riski ve tecavüz bunlardan sadece birkaçı. Çocuklar, okula ayıracakları zamanı su yolculuğunda geçirmek zorunda kaldıkları için kendilerine gelecek kuramıyorlar. Salgın hastalıklar zaten yoksul olan bu insanları esir alıyor. Aileler su yokluğundan ötürü tarım yapamıyor, kendilerine yetecek gıdayı üretemiyorlar. Kendilerini açlık ve yoksulluk döngüsünden kurtaramıyorlar.

Kirli su, dünyadaki tüm savaşlardan ve şiddetten daha fazla can alıyor. Bu can kayıplarının %43’ü 5 yaş altındaki çocuklar. Ancak bu durumdaki bir köyde bir su projesi yaptığımızda her şey bir anda dönüşmeye başlıyor. Evlerinin önündeki ve okullarındaki çeşmelerden günde 12 saat temiz suya kavuşan halk; sağlığına kavuşuyor, tarıma başlıyor, kız çocukları özel günlerinde eğitimlerine ara vermek zorunda kalmıyor.

Kısacası su, her şeyi dönüştürüyor.

IDEA Universal (Uluslararası Kalkınma ve Çevre Derneği) 

IDEA Universal (Uluslararası Kalkınma ve Çevre Derneği) 2016 yılında Hayri Dağlı öncülüğünde daha iyi, adil, eşitlikçi ve barışçıl bir yeryüzü hayal eden gönüllüler tarafından kuruldu. Açlık ve yoksullukla mücadele eden unutulmuş coğrafyalarda yaşayan insanları ve çevrenin yüksek yararını gözeten IDEA Universal Derneği; şeffaflık, katılım, hesap verebilirlik, tarafsızlık ve bağımsızlık ilkelerini öncelikli olarak benimsemiştir.

Yeryüzünün su, gıda, enerji ve eğitim sorunlarını sürdürülebilir biçimde çözmek için yenilikçi ve bilimsel projeler yürütür. Bu projeleri yerelde çalışan insanlarla birlikte hareket ederek, ihtiyaca yönelik, kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde hayata geçirir. IDEA Universal Derneği yürüttüğü proje ve faaliyetlerinde yerel yönetimler de dahil olmak üzere birçok uluslararası ve ulusal sivil toplum kuruluşu ile işbirliği içerisinde çalışmaktadır. 2021 itibariyle Tanzanya, Madagaskar, Nepal, Senegal, Gambiya ve Türkiye’de toplam 200.000 insana sürdürülebilir temiz su, gıda, enerji, eğitim ve gelir elde etme imkanı sağlamıştır.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Bedensel Engelli Çocuklar Akülü Sandalyelerine Kavuştu

Salih Tatlıcı Vakfı; sosyal hayata katılmalarının önündeki engelleri kaldırmak amacıyla  ihtiyaç duydukları  tekerlekli sandalye için acil yardım çağrısında bulunan BEDD (Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği) aracılığı ile bedensel engelli çocuklarımıza fonksiyonel akülü sandalyeler bağışladı.

Yaşama Sevinci İle Hayata Tutunan Bütün Engelli Çocuklarımızın Yanındayız

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği ile geliştirilen işbirliğinin bir parçası olarak derneğin hayır amaçlı etkinliklerine daha önce Vakıf olarak vermiş olduğumuz  desteklerin yanında, ortopedik engelli çocuklarımızın tekerlekli sandalye ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla  akülü sandalye bağışladık. Engelli çocuklarımızın hayatlarını kolaylaştırmak amacıyla yapılan tüm  çalışmalara her zaman destek olmaya devam edeceğiz.” dedi.

Otuz Yıllık Geçmişi İle Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği (BEDD)

20 Temmuz 1993 tarihinde yardımlaşma derneği olarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan tüm ortopedik engellilerin eğitim, sağlık ihtiyaçlarına katkıda bulunarak sosyal dayanışmasını sağlamak amacıyla kurulmuştur. Bünyesinde bulunan engelli vatandaşlar için din, dil, ırk, bölge ve cinsiyet ayırımı gözetmeksizin gerekli desteği sağlamayı amaçlamaktadır.

Gerçekleştirdiği  çalışmalarla engellerin yıkılmasında Türkiye’de öncü bir dernek haline gelmiştir. Türkiye’nin en çok bilinen  ve güvenilen  ilk yirmi sivil toplum kuruluşundan biri olarak, daha çok engelli vatandaşımıza hizmet etmeyi amaçlamaktadır. Bedensel engelli çocuk ve gençlere tedavi, yardım ve eğitim imkanı sağlamaya  odaklanmış olup, ailelerinin ve genelde toplumun bilinçlendirmesiyle de bu kişilerin toplumsal yaşama  aktif katılımına öncülük yapmaktadır.

Türkiye’de yaşayan engelli vatandaş sayısı yaklaşık olarak 13 milyonun üzerindedir. BEDD; engelli bireylerin yaşama katılmalarını sağlamak için kurulduğu 1993 yılından beri yaklaşık 45.185 engelliye, ihtiyaçlarına uygun tekerlekli sandalyeyi ulaştırdı. Tekerlekli sandalye seçimlerinin kişiye özel yapılması gerekmektedir. Her sandalye her ihtiyaç sahibinin kullanabileceği şekilde olmayabilir.Bu sandalyelerin engellinin hayatını kolaylaştırması için ebatlarının, tasarımlarının ve özelliklerinin tamamen kişiye özgü olması gerekmektedir. Bu nedenle BEDD; tekerlekli sandalye dağıtımlarında ihtiyaç sahipleri hakkında kapsamlı çalışmalar yürütüp, bireysel engelin yapısına uygun aracı temin etmek için çalışma yapmaktadır. Böylece destekçiler de, yaptıkları bireysel veya kurumsal tekerlekli sandalye bağışlarının doğru kişilere ve en yararlı olacak şekilde iletildiğini bilerek, huzur içinde yardımda bulunmaktadırlar.

Bu tekerlekli sandalyeler yurt çapında Valilik, Kaymakamlık veya Belediye Başkanlıkları ile birlikte 81 ilde düzenlenen dağıtım törenleri ile ihtiyaç sahibi engellilere teslim ediliyor.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakfımızdan Ramazan Ayında İftar ve Sahur İkramı

Salih Tatlıcı Vakfı olarak; Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve 10 ili etkileyen deprem bölgesinde ihtiyaç sahibi kardeşlerimize dünyanın dört bir yanında sürdürdüğü çalışmalarla din, dil, renk ve cinsiyet ayrımı yapmadan ihtiyaç sahiplerine umut olan Türkiye Diyanet Vakfı aracılığı ile Ramazan ayında iftar ve sahur ikramında bulunduk.

Depremde hayatını kaybeden tüm yurttaşlarımıza rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara şifalar diliyoruz.

Yeryüzünde iyiliğin egemen olmasını amaç edinen Vakfımız; insanlara ve bu yolda çaba sarf eden kurumlara maddi ve manevi destek vermeye devam etmektedir.

Bereket, rahmet ve mağfiret ayı Ramazan ayının; hepimizin birbirimize karşı sevgi, saygı ve hoşgörüyle yaklaşmayı nasip etmesini, ülkemizde ve tüm İslam aleminde hayırlara vesile olmasını diler, sevdiklerinizle beraber geçireceğiniz, huzur ve bereket dolu bir Ramazan Ayı dileriz.

Türkiye Diyanet Vakfı

Türkiye Diyanet Vakfı, “İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır” düsturuyla bütün insanlığın hizmetinde olma gayesiyle çalışan bir iyilik hareketidir. Vakıf geleneği, İslam medeniyetinin insanlığa bir hediyesidir. Türkiye Diyanet Vakfı da 13 Mart 1975 tarihinde bu iyilik halkasının bir devamı olarak dönemin Diyanet İşleri Başkanı Dr. Lütfi Doğan, Diyanet İşleri Başkan Yardımcıları Dr. Tayyar Altıkulaç ve Yakup Üstün ile Özlük İşleri Müdürü Ahmet Uzunoğlu tarafından kuruldu. Hayırsever milletimizin güçlü desteği ve vakfımıza gönül veren insanların gayretli çalışmalarıyla uluslararası bir vakıf haline gelen Türkiye Diyanet Vakfı, dünyanın dört bir yanında sürdürdüğü çalışmalarla din, dil, renk ve cinsiyet ayrımı yapmadan ihtiyaç sahiplerine umut olmaktadır. Toplumsal barış ve huzuru, toplumun dini, sosyal ve kültürel gelişimine yönelik her faaliyeti önemseyen Türkiye Diyanet Vakfı, yeryüzünde iyiliğin egemen olması amaç ve gayesi, ülkemizde ve yedi kıtada insanlığın hizmetinde bir vakıf olma hedefi ile hareket etmektedir. Dünyanın farklı coğrafyalarında açlık, doğal afet, savaş ve şiddetin yaşandığı kriz bölgelerindeki milyonlarca insana milletimizin yardım elini uzatan vakfımız, Ramazan ayında kurduğu iftar sofraları ve Kurban Bayramında düzenlediği vekâletle kurban kesim organizasyonuyla bayram sevincini geniş coğrafyalara taşımaktadır.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakfımızdan Çocuklarımıza Destek

Ülkemizi; hayallerini gerçeğe, mutluluğunu yüzüne, sesini kürsüye taşıyabilen çocukları olan, rol model bir ülke haline getirmek vizyonu ile faaliyet gösteren T.C. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı Çocuk Evlerinde kalan çocukların her türlü ihtiyacı için bağışta bulunduk

Doğal Felaketlerin En Büyük Mağdurları Masum Çocuklardır

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Doğal felaketler insan hayatında büyük ve yıkıcı izler bırakır. Çok sayıda can ve mal kaybına sebep olur. Psikolojik, ekonomik ve sosyal tahribatlar yaratır. Ülkemizin güneydoğusundaki illerimizde yaşanan büyük deprem ve ardından yaşanan sel felaketi geride annesini, babasını hatta tüm ailesini kaybeden gözü yaşlı masum çocuklar bıraktı. Her zaman olduğu gibi Devletimiz şefkatli elini uzatarak bu çocukları Devletimizin koruması altına alarak öncelikle sağlıklı bir ortamda yetişmelerine ve eğitilmelerine imkan tanımış olacaktır. Biz de Vakıf olarak Sayın Bakanlığımıza destek verdik.” dedi.

T.C. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Misyonu; köklü devlet tecrübemiz, engin kültür ve medeniyet birikimimiz, evrensel hukuk ilkeleri, ulusal plan ve politikalar ile sosyal değişim ve gelişim çerçevesinde, vizyonunu gerçekleştirmektir.

Başlıca ilkeleri akıl ve bilimin rehberliğinde;

  • İnsan haklarına, çocuk haklarına, evrensel hukuk ilkelerine ve mevzuata bağlı kalmak.
  • Çocuğun yüksek yararı çerçevesinde; milli ve manevi değerleri gözeterek bilimsel veriye dayalı sürdürülebilir hizmet vermek.
  • Tarafsız, şeffaf, adil, hesap verebilir ve işbirliğine açık olmak.
  • Teknolojik imkanlardan etkin yararlanmak.
  • Hizmet sunumunda; gelişim ve değişimi, toplam kaliteyi ve memnuniyeti esas almak.
  • Performans  odaklı yönetim sergilemek.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakfımızdan Médecins Sans Frontiéres’e Destek

Salih Tatlıcı Vakfı olarak; “14 Mart Tıp Bayramı” dolayısıyla; tüm dünyada çatışmalardan, salgın hastalıklardan, doğal felaketlerden etkilenen insanlara tıbbi yardım sağlayan, kar amacı gütmeyen, uluslararası, bağımsız bir tıbbi, insani yardım kuruluşu olan “Médecins Sans Frontiéres – Sınır Tanımayan Doktorlar örgütüne bağışta bulunduk.

Başta Hekimlerimiz Olmak Üzere Tüm Sağlık Çalışanlarının Tıp Bayramı’nı Kutluyoruz

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Önce ülkemizde ve tüm dünyada yaşadığımız  pandemide; akabinde 6 Şubat 2023’de ülkemizde meydana gelen büyük deprem felaketinde gece-gündüz, kar-çamur, bayram-tatil demeden din, dil, ırk, cinsiyet, mezhep ayrımı yapmadan özveri ve kararlılıkla insanların yardımına koşan tüm sağlık emekçilerine minnettarız. Yüce gönüllü tüm hekimlerimizin, sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramlarını kutluyoruz. Ayrıca ülkece yaşadığımız büyük deprem felaketi nedeniyle acilen tıbbi yardıma koşan başta Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü olmak üzere tüm dünya hekimlerine ve sağlık çalışanlarına yürekten teşekkür ediyoruz.” dedi.

“Médecins Sans Frontiéres – Sınır Tanımayan Doktorlar

Médecins Sans Frontières (MSF), 1971 yılında Paris’te bir grup gazeteci ve doktor tarafından kuruldu. Bugün, yaklaşık 63.000 kişiden oluşan dünya çapında bağımsız bir harekettir. Ekipleri, tüzüklerine bağlı on binlerce sağlık profesyoneli, lojistik ve idari personelden oluşmaktadır. Eylemleri tıp etiği, bağımsızlık ve tarafsızlık ilkeleri tarafından yönlendirilir. Kar amacı gütmeyen, kendi kendini yöneten, üye tabanlı bir kuruluştur. MSF, zor durumdaki nüfuslara, doğal veya insan kaynaklı felaketlerin mağdurlarına ve silahlı çatışma mağdurlarına yardım sağlamaktadır. Bunu ırk, din, inanç veya siyasi inançlardan bağımsız olarak yaparlar. MSF, evrensel tıp etiği ve insani yardım hakkı adına tarafsızlık ve tarafsızlığı gözetir ve işlevlerinin yerine getirilmesinde tam ve engelsiz özgürlük talep eder. Üyeler, mesleki etik kurallarına saygı göstermeyi ve tüm siyasi, ekonomik veya dini güçlerden tam bağımsızlığını korumayı taahhüt ederler. Gönüllüler olarak, üyeler yürüttükleri görevlerin risklerini ve tehlikelerini anlar ve derneğin karşılayabileceği herhangi bir tazminat için kendileri veya atadıkları için hiçbir talepte bulunmazlar.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakfımızdan Kadın Dayanışma Vakfı’na Destek

Salih Tatlıcı Vakfı olarak; “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” dolayısıyla; eşit ve özgür bir dünya yaratmak vizyonuna sahip; toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dayalı kadına yönelik her türlü şiddetle mücadele etmeyi, şiddet karşısında kadın dayanışmasını güçlendirmeyi ve yaygınlaştırmayı görev edinmiş “Kadın Dayanışma Vakfı”’na bağışta bulunduk.

Dünyayı Güzelleştiren Tüm Kadınların Kadınlar Günü Kutlu Olsun

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Kadınlar toplumun en önemli değerleridirler. Dünyada ve ülkemizdeki tüm kadınlar şiddete maruz kalmaya, dışlanmaya, küçümsenmeye, ötekileştirmeye değil omuzlar üzerinde taşınmaya layıktırlar. Kadın güç, sevgi, hoşgörü simgesidir. Tüm kadınların değerini ve başarılarını arttırmaya yönelik her türlü desteği vermemiz şartdır. Vakıf olarak tüm kadınların bu anlamlı gününü yürekten kutluyoruz.” dedi.

Kadın Dayanışma Vakfı

Kadın Dayanışma Vakfı, resmi olarak kurulduğu 1993’ten bugüne, kadın dayanışması yoluyla, kadına yönelik her türlü şiddetle mücadele etmeyi amaçlayan, şiddete maruz kalan kadınlarla dayanışma kuran ve feminist ilkelerle çalışma yürüten bağımsız bir kadın örgütüdür.

Vakfın kökeni Ankara’da 1987 yılında bir grup aktivist kadının oluşturduğu “Kadın Tartışma Grubu”na dayanır. Bu grup düzenli olarak bilinç yükseltme toplantıları ile bir araya gelinen, kadınlık deneyimlerinin paylaşıldığı ve kadına yönelik şiddetin yaygınlığına dair farkındalığın oluşmasına aracılık etmesiyle kadın hareketi tarihi açısından büyük öneme sahiptir. Bu toplantılarda biriken deneyimler sonrası, şiddete maruz kalan ka­dınların ücretsiz destek alabilecekleri bir Kadın Danışma Merkezi açma ihtiyacına dair adımlar atılır. Bu adımlardan ilki 1991 yılında bir belediye iş birliği ile açılan Ankara’nın ilk “Kadın Danışma Merkezi” olur.

Kadın Dayanışma Vakfı, kamuoyuna ve medyaya yönelik çalışmaları ile kadının insan hakları konusunda baskı oluşturarak, kadına yönelik şiddetin meşruiyetini sona erdirme yönünde toplumsal değişime katkıda bulunuyor. Ayrıca çeşitli eğitim programlarıyla kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda, kadın danışma merkezine başvuran kadınlara, Vakıf gönüllülerine ve meslek elemanlarına yönelik bilinç yükseltme çalışmaları yapıyor. Vakıf, çeşitli kurum, kuruluş ve bireylerden sağlanan bağışlar ve üye katkılarıyla maddi kaynak yaratıyor, gönüllü çalışanların destekleriyle varlığını sürdürüyor; kadına yönelik şiddete ilişkin kamuoyunu bilgilendirme ve savunuculuk faaliyetleri yürütüyor.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Vakfımızdan Komşumuz Yunanistan’daki İhtiyaç Sahibi Çocuklara Destek

Salih Tatlıcı Vakfı olarak; komşumuz Yunanistan’da ihtiyacı olan çocuklara, ailelere ve engelli bireylere anında ve etkili destek sağlamak amacıyla çocuk refahı alanında çalışan dokuz üye kuruluştan oluşan ve kar amacı gütmeyen sivil toplum kuruluşu “Together for Children – Mazi Gia To Paidi” derneğine bağışta bulunduk.

Birlikte Daha Güçlüyüz

Bağışla ilgili olarak Vakfımız Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Tatlıcı; “Bildiğiniz gibi ülkemizin karşılaştığı büyük deprem felaketinde bütün dünya halkımıza yardım elini uzattı. Geçen hafta komşumuz Yunanistan’da meydana gelen tren kazasında da çok sayıda genç hayatını kaybetti, yaralandı, sakat kaldı. Biz de Vakıf olarak; cinsiyetleri, milliyetleri, etnik kökenleri, dini durumları, inançları, engelleri, yaşları veya cinsel yönelimleri ne olursa olsun çocuklara, ergenlere ve ailelere yardımcı olmak için komşumuz Yunanistan’daki “Mazi Gia To Paidi” derneğine bağışta bulunduk.” dedi.

“Together for Children”  Derneği

1996 yılında Yunanistan’da kurulan “Together for Children – Mazi Gia To Paidi (Çocuklar için Birlikte)  derneği çocuk refahı alanında çalışan dokuz üye kuruluştan oluşan kar amacı gütmeyen sivil toplum kuruluşudur.

Dernek, yoksulluk, sosyal dışlanma, aile içi şiddet, kronik hastalıklar, zihinsel veya fiziksel engeller veya yakın bir ailenin hastalığı veya ölümü ile karşı karşıya olan – ırk, din ve siyasi görüşe bakılmaksızın – yılda 30.000’den fazla yardıma muhtaç çocuğa yardım sağlamaktadır.

Dernek ve üyeleri, diğer uluslararası kuruluşlarla işbirliği içinde, ihtiyaç sahibi çocuklar ve gençlerle ilgili bilimsel araştırmaların teşvik edilmesinin yanı sıra iyi uygulamaların geliştirilmesi ve paylaşılmasında öncüdür. Kâr amacı gütmeden tesislerinde sunulan hizmetler yüksek kalitededir ve sıklıkla kendi alanlarında vaka çalışmaları niteliğindedir.

Birlik, 2016 yılında sosyal katkılarından dolayı Atina Akademisi Gümüş Madalyası ile onurlandırılırken, 2019 yılında “Çocuklar için fırsat eşitliği: Yunanistan’ın ücra bölgelerinde Sağlık ve Eğitim Eylemleri” girişimini desteklemek için binlerce yurttaşla etkileşimde bulunduğu için bir BRAVO Ödülü aldı.

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.

Özel Yaşam Konteynırlarımız Deprem Bölgesine Teslim Edildi

Ülkemizde yaşanan büyük deprem felaketi nedeniyle evi yıkılan ve sokakta yaşamak zorunda kalan vatandaşlarımızın barınma ihtiyacını gidermek için Salih Tatlıcı Vakfı Şubat ayında “Deprem Bölgesi Özel Yaşam Konteynırları” sipariş etmişti.

Sipariş ettiğimiz yaşam konteynırlarının üretimi geçtiğimiz hafta tamamlanarak TIR’lar ile Gaziantep’in Nurdağı ilçesine gönderilerek teslim edildi.

Duyurumuzun ekinde deprem bölgesine sevkiyatı tamamlanan konteynırlarımızın görsellerini bulabilirsiniz.

Salih Tatlıcı Vakfı olarak asrın felaketinin yaralarını sarmak için desteğimizi sürdürmeye devam edeceğiz.

Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

 

Salih Tatlıcı Vakfı

Bu alanda belirtilen bağışlar ve yardım projeleri, vakfımızın kurucusu Nurten Tatlıcı ve onun değerli oğlu Uğur Tatlıcı tarafından, 2009 yılında ebediyete uğurladıkları, ismi vakfımız ile yaşamaya devam eden yardımsever insan merhum Salih Tatlıcı anısına ve onun yardımseverliğini kendi benliklerinde yaşatmak için yapılmıştır.